google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0
top of page

BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI (1860-1876)

  • Divan Edebiyatı kültürü ile yetişen sanatçılar, her ne kadar Divan Edebiyatını eleştirseler de onun etkisinden kurtulamamışlardır.

  • Edebiyatımıza Batı kültüründen yeni edebi türler ilk bu dönemde girmiştir.

  • Hak, hürriyet gibi toplumsal kavramlar ilk bu dönemde dile getirilmeye başlanmıştır.

  • Edebiyatta amaç güzel eser vermekten çok toplumu bilgilendermeye yönelmiştir.

  • Dilin sadeleşmesi için görüş beyan etmişler ancak divan kültürünün etkisinden çıkamayıp tam olarak başarılı olamamışlardır.

  • Divan Edebiyatı sanatçılarının çoğu zengin mevki sahibi ailelerden geliyorlardı.

  • Bu dönemde klasizm ve romantizm akımları etkili olmuştur.

  • Özellikle roman ve hikaye alanında olay akışını kesip bilgi verme gibi acemilikler görülür.

  • Özellikler şiirde biçim açısından bir gelişme olmamış, ancak eski biçimlerle (gazel, kaside, terkib-i bend gibi) yeni konuları (toplumsal konular)işlemişlerdir.

 

ŞİNASİ (1826-1871)

  • Asıl adı İbrahim Şinasi’dir. İstanbul doğumludur.

  • Klasizm akımından etkilenmiştir.

  • Didaktik özellikleri ağır basan, toplum için sanat görüşünü  savunan bir şairdir.

  • Hak, adelet gibi toplumsal konuları ilk kez Şinasi dile getirmiştir.

  • İlk özel gazete Tercüman-ı Ahval gazetesini Agah Efendi ile beraber kurmuştur.

  • Batılı Anlamda ilk tiyatro eseri sayılan Şair Evlenmesi'ni yazdı.

  • Şair Evlenmesi adlı tiyatrosunda Türk Edebiyatında ilk kez noktalama işaretleri kullanıldı.

  • Tercüan- ı Ahval gazetesinin ilk sayısında edebiyatımızın ilk makalesi olan Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi’ni yazdı.

  • Batıdan ilk şiir çevirilerini Tercüme-i Manzume adlı eserinde toplamıştır.

  • Tercüme-i Manzume’deki şiirleri fabl olduğu için Şinasi aynı zamanda ilk fabl çevirisi yapan sanatçı olmuştur.

  • Atasözleri üzerine Durub-ı Emsal-i Osmaniye adlı eseri yazmıştır.

  • Hayatında hiç roman ya da hikaye yazmamıştır.

Eserleri:

Durub u Emsalı Osmaniyye (Osmanlı Atasözleri Kitabı), Tercüme i Manzume (Çeviriler), Müntehabat -ı Eşar(şiirleri), Divan-ı Şinasi, Tasvir i Efkâr

 

NAMIK KEMAL (1840-1888)

  • 1840 Tekirdağ doğumludur.

  • Şinasi’den etkilenmiştir.Vatan şairimizdir.

  • Toplumcu bir sanat çizgisindedir.

  • Vatan, millet, özgürlük kelimelerini edebiyatta ilk kullanan kişidir.

  • Tiyatroları oldukça ses getirmiştir. Tiyatroyu bir eğlence ve halkı bilinçlendirme aracı olarak görmüştür.

  • Romantizmin etkisindedir.

  • Şiirlerini heceyle yazdığı birkaç şiir dışında aruzla yazmıştır.

Eserleri:
ilk tarihi romanımız; Cezmi
İlk edebi romanımız; İntibah
Tiyatroları : Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela,Celalettin Harzermşah
Eleştiri eserleri: Renan Müdafenamesi, Tahrib-i Harabat (Ziya Paşa'ya karşı)
İrfan Paşa'ya Mektup, Takip
Diğer eserleri: Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrakı Perişan

ZİYA PAŞA (1825-1880)

 

  • Tanzimat'ta batılılaşma hareketinin öncüsü ilk üç yazardan birisidir.( Şinasi, N. Kemal, Ziya Paşa)

  • Edebiyatın kendi geleneğine sahip çıkmasını istemiş, halkın anlayacağı dilde yazılması gerektiğini belirtmiş ancak içinde yetiştiği geleneği bırakamamıştır.

  • Şiirlerinde öğreticilik ağır basar.

  • Hece ile yazdığı birkaç türküsü olduğu bilinmektedir.

  • Halk şiirinin ve dilinin gerçek edebiyatımız olduğunu belirtiği eseri "Şiir ve İnşa"makaledir.

  • İlk edebiyat tarihi taslağı sayılan "Harabat"adlı eserinde “ Şiir ve İnşa” adlı eserindeki görüşleraykırı olarak divan edebiyatını savunmuştur.

  • Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir.

  • Terkib-i bent, terci i bent'leri meşhurdur.

  • Bir çok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmıştır.

Eserleri:

Zafername, Harabat, Eş'ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terci-i Bent

 

AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)

 

  • Ahmet Mithat kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçıdır. Diğer Tanzimatçılar üst tabaka insanlarken Ahmet Mithat ise sadece bir memurdur ve bu seviyeye kendisi gelmiştir.

  • Halkın anlayacağı bir dilde her konuda eser vermeye çalışmıştır.200’ e yakın eseri vardır.

  • Romantizmden etkilenmiştir.

  • Çok yazdığı için kendisine “Yazı Makinesi” denilmiştir.

  • Tarih, edebiyat, tıp, biyoloji gibi bir sürü alanda yazmasına rağmen hiç şiir yazmamıştır.

  • Namık Kemal ile Dağarcık ve Kırk Ambar dergilerini çıkardı.

  • Özellikle romanlarında çok belirgin teknik kusurlar vardır. Olayın akışını keserek bilgi verme onun en belirgin teknik hatalarından birisidir.

  • Tuna, İbret, Bedir, Devir, Basiret, Tercüman-ı Hakikat gazetelerini çıkarmıştır.

  • Servet-i Fünuncuları dekadanlıkla suçlamış ancak bunda geri adım atmayı bilmiştir.

 

Eserleri:: 

Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Bey ve Rakım Efendi, Yer Yüzünde Bir Melek, Henüz On Yedi Yaşında...

 

ŞEMSETTİN SAMİ ( 1850-1904 )

 

  • Arnavutluk doğumludur. Galatasaray kurucularından Ali Sami Yen’in babasıdır.

  • Türkçe dışında 8 dil bilmektedir.

  • Devrinin en büyük dil bilgini sayılmıştır.

  • İlk romanımız olan: Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseri yazmıştır.

  • İlk Türkçe sözlük Kamus u Türkî’yi yazmıştır..

  • İlk ansiklopedi olan Kamus-ı Alam'ı yazmıştır.

  • Orgun Yazıtlarını ve Kutadgu Bilig’i Türkiye Türkçesine çevirmiştir.

  • Sabah ve Tercüman- Şark gazetelerini çıkarmıştır.

  • Sefiller ve Robinson Crusoe romanlarını bire bir çevirisini yapmıştır. Bu nedenle de eleştiriler almıştır.

Eserleri:

Roman: Taşşuk-ı Talat ve Fıtnat, Robiinson Crusoe( çeviri), Sefiller (çeviri)

Tiyatro: Gave, Base yahut Ahde Vefa, Seydi Yahya

Diğer eserleri: Kamus-i Türki, Kamus-i Arabi, Kamus-i Fransevi, Kamusu’l Alam ...

 

AHMET VEFİK PAŞA (1829-1892)

 

  • İstanbul doğumludur.

  • Baba ve dedesinin Tercüme Odasında çalışmaları onun iyi bir eğitim almasına yardımcı olmuştur.

  • 16 dil bildiği söylenmektedir.Tercüme Odası ve Encümen-i Daniş’te görev yapmıştır.

  • Valilik, büyükelçilik gibi bir sürü devlet vazifesinde bulundu.

  • Moliere’den yaptığı çeviri tiyatroları valilik yaptığı Bursa’da inşa ettirdiği tiyatro binasında sergiletmiştir.

  • Halkı tiyatroya alıştırma amacındadır.

  • Batıyı körü körüne taklitten ziyade milli değerlerimize sahip çıkarak Batı’dan yararlanma amacı vardır. Tiyatro çevirilerini de çoğunlukla Türk halkının yapısına adapte ederk çevirmiştir.

  • Dil çalışmaları ile de tanınmıştır. Lehçe-i Osmani adlı eserinde Osmanlı coğrafyasında konuşulan Türk lehçlerinin incelemesini sunmuştur.

  • Klasizm akımından etkilenmiştir.

Eserleri:

Sözlük: Lehçe-i Osmanî (Sözlük çalışmasıdır. Bu eserde “Türk” kavramı üzerinde durmuştur.)

Tarih: Şecere-i Türk (Ebulgazi Bahadır Han’dan çevirdiği eseridir. Orta Asya tarihini anlatır.)

Fezleke-i Tarih-i Osmanî, Hikmet-i Tarih

Tiyatro: Don Civani, Dudu Kuşları, Adamcıl, Azarya, Merakî, Yorgaki Dandini, Zor Nikâh, Kocalar Mektebi, Kadınlar Mektebi, Tartüffe, Zoraki Tabip

 

DİREKTÖR ALİ BEY (1844-1899)

 

  • İstanbul doğumludur. Birçok devlet vazifesinde bulunmuştur.

  • İyi derece Fransızca bilir.

  • 1871 tarihli “Seyehat Jurnali” adlı eser edebiyatımızın ilk günlük örneği sayılmaktadır.

  • Halkın konuştuğu dile yakın tiyatrolar yazmış, güldürü ögeleri eklemiştir.

  • İlk mizahi sözlük olan “Lehçetü’l Hakayık” ı yazmıştır.

  • Edebiyat dünyaında ilk olarak Teodor Kasap’ın Diyojen adlı mizahi dergisinde yazmaya başlayınca

  • tanınmıştır.

Eserleri:

Gezi-Günlük: Seyahat Jurnali

Mizah: Lehçetü’l Hakayık, Seyyareler (Gezegenler)

Tiyatro: Ayyar Hamza, Tosun Ağa, Misafir-i İstiskal (Hoşlanılmayan Misafir), Kokana Yatıyor,

Geveze Berber, Letafet, Saffet Bey

bottom of page