DİNLEDEBİYAT
Atın yiğidi kendine kamçı vurdurmaz.
3 Test Halinde Şiir Bilgisi ile İlgili Çıkmış ÖSYM Soruları İçin Aşağıdaki Testlere Tıklayınız
ŞİİR BİLGİSİ
1- Zihniyet
Bir şiirin yazıldığı dönemin anlayışını yansıtmasına denilir. Dönemin toplumsal yapısı, olay ve durumlara verdikleri tepkiler, yaşam şartları gibi durumlar insanların düşünme ve algılamalarına etki eder. Şair de şiirini yazarken dönemin insanlarından birisi olduğundan, ister istemez yaşadığı dönemin zihniyetini yansıtır.
2- Şiirde Ahenk
Bir şiiri oluşturan ahenk unsurları vardır. Hepsinin bir şiirde bulunması şart olmasa da bir kısmının olması önemlidir. Şiirin kulağa hoş gelmesini sağlayan unsurlar bunlardır çünkü. Ölçü, uyak, redif, asonans, aliterasyon şiirdeki ahenk unsurlarıdır.
3- Şiir Dili
Şiirin yazılma şeklidir. Açık ya da kapalı anlatımının olması, edebi sanatlara başvurması ya da başvurmaması, az bilinen sözcükleri kullanıp kullanmaması gibi.
4- Şiirde Yapı
Şiirin nazım şekline denilir. Her şiir biçim bakımından bir nazım şekli ile adlandırılır. Örneğin mani, ilahi, gazel gibi. Bir de bunun dışında şiirler konularına göre isim alırlar. Bu da nazım türü olarak adlandırılır. Örneğin koşma bir nazım biçimi koçaklama ise koşmanın bir türüdür.
(Bu konu ileride ayrıntıları ile anlatılacaktır.)
6- Şiirde Tema
Şiirdeki genel atmosfere denilir. Verilmek istenen ana düşüncenin anlatıldığı daha genel duygu ya da düşünceye denilir. Örneğin ölüm konusu işlenen bir şiirde tema üzüntü olabilir. Şair üzüntülü bir şekilde ölüm konusunu işleyebilir.
7- Şiirde Gerçeklik ve Anlam
Şiiri yazan bir insan olduğuna göre bir şekilde şiirin gerçek yaşamla bağı olmalıdır. Ancak şairin bahsettiği konu ve üslubu gerçek yaşamın dışına taşabilir. Bu da gerçekle bağını azaltabilir. Örneğin masallarda gerçek yaşamda karşılaşamayacağımız canlılar anlatılır. Ancak en sonunda ders verilen kişiler yine gerçek yaşamdaki çocuklar olduğundan bu bağ kopmamış olur.
8- Şiir ve Gelenek
Her dönemin şiir geleneği kendine özgü farklılıklar gösterir. Ritm, ahenk unsurları, ölçü, konu, tema, zihniyet aynı olsa da farklı dönemlerde yaşayan şairlerin şiirlerinde kullanılan imgeler, semboller, birbirlerinden farklılıklar arz eder.
9- Yorum
Şairin okuyucularına vermek istediği mesaja denilir. Genelde şiirdeki mesaj okuyucunun ruh dünyasına göre değişkenlik gösterir. Yani şiirden herkes kendine göre yararlanır ve şiiri ona göre yorumlar.
ŞİİR İNCELEME PLANI
I. ŞİİRİN BİÇİM YÖNÜNDEN İNCELENMESİ
1. Nazım biçiminin belirtilmesi
2. Nazım biri sayısı (Kaç tane dörtlük ya da beyit var?)
3. Şiirin ölçüsünün ve duraklarının belirtilmesi
4. Uyak ve rediflerin gösterilmesi
5. Uyak şemasının gösterilmesi
II. ŞİİRİN İÇERİK YÖNÜNDEN İNCELENMESİ
1. Şiirin konusun verilmesi
2. Şiirin ana düşüncesinin ve temasının belirtilmesi
3. Şiirin dil ve anlatım özelliklerinin açıklanması
4. Şiirin türü hakkında bilgiler verilmesi
KONULARINA GÖRE ŞİİR ÇEŞİTLERİ
1- LİRİK ŞİİR
Aşk ve sevgi konularının işlendiği duygusal şiirlere denilir.
Örnek:
“Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan
Gözletme yolları gel deyi yazmış
Sivralan Köyü’nden bizim diyârdan
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış.”
Aşık Veysel
2- EPİK ŞİİR
Kahramanlık, cesaret, savaş konularının işlendiği şiirlere denilir.
“Dadaloğlu’m bir gün kavga kurulur,
Öter tüfek davlumbazlar vurulur.
Nice koç yiğitler yere serilir,
Ölen ölür, kalan Sağlar bizimdir.”
Dadaloğlu
3- PASTORAL ŞİİR
Doğa, yaban hayatı, kır hayatı gibi konuların işlendiği şiirlere denilir.
“Güneş ufkun kenarından
Yavaş yavaş yükseliyor
Köyün yüce dağlarından
Serin nefesler geliyor.”
Orhan Veli Kanık
Not:
Pastoral şiir Batı Edebiyatında iki şekilde isimlendirilir.
a- İdil: Bir şairin doğa ile ilgili yazdığı şiirlere denilir.
b- Eglog: En az iki şair ya da şair çobanın doğa ile ilgili konularda karşılıklı şiir söylemelerine denilir.
4- DİDAKTİK ŞİİR
Öğretici şiirlerdir. Bir düşünceyi okuyuculara aktarma amacı vardır.
İnsanlığa dürüst davran
İnsan küçük büyük evran
İnsanlara hakça davran
Koltuk sana bâki değil
Yunus Emre
5- SATİRİK ŞİİR
Bir durumu, olayı, kişiyi ya da kişileri eleştirmek için yazılan şiirlere denilir.
Tahir Efendi bana kelp demiş
İltifatı bu sözde zahirdir
Maliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp tahirdir
Nef’î
6- DRAMATİK ŞİİR
Tiyatro sahnelerinde diyalog yerine kullanılmak için yazılan şiirlere denilir. Bazı tiyatro gösterilerinde oyuncular birbirlerine olan düşünce ve duygularını şiir şeklinde ifade ederler. Bu şiirlere dramatik şiir denilir. Türk Edebiyatında daha çok manzum olarak yazılan tiyatrolarda kendini gösterir. Abdulhak Hamit Tarhan’ın manzum tiyatroları bu türe örnek olarak verilebilir.
ŞİİRDE BİÇİM
1.Nazım Birimi:
Şiirde dize ya da dizelerden oluşan ve kendi içerisindeki anlam bütünlüğü ile ayrılan bölümlere denilir.
-
Mısra: Tek satırlık nazım birimlerine denilir.
-
Beyit: İki dizelik nazım birimine denilir.
-
Dörtlük: Dört mısralık nazım birimine denilir.
-
Bent: İki ve daha fazla dizeden oluşan nazım birimidir. Aslında dörtlük de bir benttir. Ancak dörtlük çok kullanılan bir nazım birimi olduğundan dolayı bentten ayrı isimlendirilmiştir.
2.Ölçü (Vezin):
Şiirdeki dizelerin hece sayısı eşitliğine denilir. Ayrıca aruz vezninde hece değerlerinin de benzerliği esas alınır.
Ölçü Çeşitleri:
a.Aruz Ölçüsü:
Bu vezin çeşidinde hecelere uzun(kapalı), kısa (açık) değerler verilir. Bu değerlere uygun kalıplar oluşturulur. İlk mısranın kalıbına göre diğer mısralar yazılır. Aruz vezninde hem hece sayısı eşitliği, hem de hece değeri benzerliği şartı vardır. Ancak bu şartlara uymak çoğu zaman % 100 mümkün olamamaktadır. Bazen kalıplarda olan uyumsuzluklar söz konusu olunca aruz hatası denilip şiire devam edilir.
b. Hece Ölçüsü:
Dizeler arasındaki hece sayısı eşitliğine dayanan ölçüdür. Türklerin milli ölçüsüdür. Ahengi sağlamak amacı ile duraklar belirlenir.
c. Serbest Şiir:
Mısralar arasında belirlenmiş bir kural bulunmayan şiirlere denilir.
3. Kafiye Bilgisi
a. Redif:
Mısra sonlarındaki seslerin yazılış, okunuş, görev ve anlam bakımından aynı olmasına denilir. Bir şşirde önce redif aranır. Rediften sonra kafiyeye bakılır. Önce mısra sonlarındaki ses benzerlikleri bulunur. Ardından bu seslerin görev ve anlam bakımından da benzer olup olmadığı sorgulanır. Eğer görev ve anlam bakımından aynı iseler bunlara redif denilir. Görev ve anlam bakımdan aynı olmayan ses benzerlikleri kafiye denilir.
Garibim bana el diyorlar ...a
Ümid kalmamış yel diyorlar ...a
İyi ile kötü karışmış iyice ...b
Kayıp gidenlere sel diyorlar. ...a
“diyorlar” ses, anlam ve görev bakımından aynıdır. O yüzden redif oluyor.
b. Kafiye:
Mısra sonlarındaki ses benzerliklerine denilir. Bu ses benzerliklerinde görev ve anlam benzerliği olmamalıdır. Çünkü görev ve anlam benzerliği olursa kafiye değil redif olurlar.
Garibim bana el diyorlar ...a
Ümid kalmamış yel diyorlar ...a
İyi ile kötü karışmış iyice ...b
Kayıp gidenlere sel diyorlar. ...a
“diyorlar” redif olduğundan dolayı başka ses benzerliği var mı diye baktığımızda “el, yel ve sel” kelimelerindeki “el” ler karşımıza çıkıyor. Görev ve anlam benzerliği olmadığı için kafiye diyoruz.
Kafiye Çeşitleri:
1.Yarım Kafiye:
Mısra sonlarındaki tek ses benzerliği olan kafiye çeşididir.
Gelinlik içinde ol gelin ..a
Gerdanı boynua sal gelin. ..a
Dilerim ömür boyunca ...b
Saygıyı sevgiyi bil gelin. ..a
“gelin” ler redif, “l”ler yarım kafiye.
2. Tam Kafiye:
Mısra sonlarındaki iki ses benzerliğine denilir.
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik ...a
Bina atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. ...a
“dik” ler redif, “en” ler tam kafiye
3. Zengin Kafiye:
Mısra sonlarındaki üç ve daha fazla ses benzerliğine denilir.
Bilirim adını sanını onun kim saklar? ...a
Belli bağrında tutar soğuk topraklar. ...a
“lar” hecesi birinci mısrada fiil yapım eki ve sonrasında geniş zaman ekinden oluşmakta, ikinci mısrada ise çoğul eki görevinde kullanılmaktadır. Bu nedenle redif olamazlar. “aklar” zengin kafiyedir.
4.Tunç Kafiye:
Mısra sonundaki sözcük diğer mısranın sonundaki sözcüğün son kısmı ise tunç kafiye oluşmuş olur.
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma, tanı! ...a
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı ...a
“tanı” sözcüğü ikinci mısrada “vatanı” sözcüğünün son kısmı olmuş. Bu nedenle tunç kafiyedir.
5.Cinaslı Kafiye
Mısra sonlarındaki ses benzerlikleri arasında cinas sanatı varsa (eş seslilik) bu kafiyeye cinaslı kafiye denir.
Asmaya ...a
Kapımdaki asmaya ...a
Ben yarimden ayrılmam ...b
Götürseler asmaya ...a
“asmaya” sözcükleri cinaslı kafiye olarak kullanılmıştır.