google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2016 Üniversite Sınavında Çıkmış Edebiyat Soruları I dinledebiyat
top of page
  1. ÖÄŸleden önceleri, yemiÅŸ toplayan iÅŸçilere yardım ederdim. Sabahları yaptığım bu beden hareketlerinin doÄŸurduÄŸu neÅŸe (sevinç) ile yemek  saatinde                                             I    

istirahat etmek (nefes almak) bana çok tatlı geliyordu.

         II

Bu durum uzar da güzel havanın çekiciliÄŸine

dayanamazsam (karşı koyamazsam) buralardan

         III

kaçar (görünmeden gider), bir sandala atlayıp

   IV                                                          V

(binip) gölün ortasına kadar giderdim.

          

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, ayraç içinde verilen açıklamasıyla anlamca uyuÅŸmamaktadır?

​

  1. I.          B) II.             C) III.             D) IV.            E) V.

 

 

 

 

 

 

2. (I) Simitçi Mehmet Amca’nın evinin karşısındaki kerpiç binaların hepsi yıkılmış. (II) Ä°nÅŸaat tabelaları dikilmiÅŸ yıkıntıların üzerine. (III) Bu sokağın eskileri yavaÅŸ yavaÅŸ çekilmiÅŸler buradan. (IV) Mehmet Amca, birkaç kiÅŸi ve birkaç eski ev kalmış bu sokakta. (V) Evinin önüne minder atıp oturan ihtiyarlar ve o sokaktaki bakkal dükkânı da yıkılan kerpiç evlerle beraber hatıralara karışıp gitmiÅŸler.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde mecazlı söyleyiÅŸe yer verilmiÅŸtir?

​

   A) I. ve II.                  B) II. ve III.                 C) III. ve IV.

 

              D) III. ve V.                            E) IV. ve V.

 

 

​

​

​

 

3. “Yaptığım tablolar, kiÅŸiye özeldir; belki aylarca askıda sessizce durur, ta ki sahibine kavuÅŸana dek.” diyen bir ressam, sanat eserleriyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine dikkat çekmektedir?                               

 

A) Hayal dünyamızı geniÅŸleten ürünler olduÄŸuna

B) Sanatçının yaÅŸamından izler taşıdığına

C) Herkesin dünyasına hitap etmediÄŸine

D) Belli bir birikim sonucunda oluÅŸtuÄŸuna

E) ÖÄŸretici bir yönünün bulunmadığına

 

 

 

​

​

​

 

4. (I) Ben tarihsel romanı “geniÅŸletilmiÅŸ ÅŸimdiki zaman” olarak görüyorum. (II) Eliot da böyle düÅŸünüyor; tarihsel romanın, geçmiÅŸi bugüne taşıması noktasında.

(III) GeçmiÅŸin bir anlamı olduÄŸunu düÅŸünecek olursak bu anlamın, bugünün insanına ne ifade ettiÄŸini anlatan bir roman da tarihsel bir roman olarak görülebilir. (IV) Kısacası tarihin farklı iki yorumu biçiminde algılanan “geniÅŸletilmiÅŸ ÅŸimdiki zaman” kavramı benim için önemlidir. (V) Ä°ster bugünden geçmiÅŸe dönüÅŸümüz biçiminde algılansın bu kavram; ister geçmiÅŸin bugüne taşınması biçiminde...

​

Tarihsel romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

​

A) I. cümlede, bir deÄŸerlendirme yapılmıştır.

B) II. cümlede, önceki cümleyi desteklemek için tanık gösterilmiÅŸtir.

C) III. cümlede, bir koÅŸul ve buna baÄŸlı bir olasılıktan söz edilmiÅŸtir.

D) IV. cümlede, bir kavramın tanımı yapılmıştır.

E) V. cümlede, bir kavramın farklı yorumlanmasından söz edilmiÅŸtir.

 

​

​

​

​

 

5.(I) Günümüzde çok sayıda Kızıldeniz kökenli canlı türü Akdeniz’e girip yerleÅŸmiÅŸ durumda. (II) Bugün Akdeniz’de yapacağınız her dalışta Kızıldeniz kökenli türler görmek mümkün. (III) Hatta denilebilir ki bu türlerin giriÅŸi aynı hızla devam ederse gelecekte yeni türler görmek çok daha zor olacak. (IV) Çünkü Kızıldeniz kökenli türler, yeni türlerin üzerinde kolayca baskı kuruyor ve onların yaÅŸam alanlarını daraltarak ortamdan uzaklaÅŸmalarına sebep oluyor. (V) Bu türlerden biri de bilimsel adı Halophila stipulacea olan geniÅŸ yapraklı “deniz çayırı”dır.

​

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir çıkarım söz konusudur?

​

A) I.            B) II.                 C) III.      D) IV.            E) V.

 

 

​

​

​

6.Koca ÅŸehrin üstünde ipi kopmuÅŸ bir uçurtmayım; Rüzgârlara kayıyor göÄŸsüm sarsıla sarsıla. Koca ÅŸehrin üstünde ipi kopmuÅŸ bir uçurtmayım; Ki uçurtmuÅŸtu beni çocukluÄŸum, hülyalarıyla.

 

Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

 

A) Ünsüz yumuÅŸaması                        B) Ünsüz benzeÅŸmesi

 

C) Ünlü düÅŸmesi                                 D) Ulama

 

                                          E) Ünlü daralması

 

 

​

​

7.AÅŸağıdakilerden hangisi, ögelerinin sıralanışı yönünden “Gözlerimi açtığımda saatim ve bozuk paralarım, baÅŸ ucumdaki komodinin üzerinde garip bir ölü doÄŸa resmi gibi duruyordu.” cümlesiyle aynıdır?

 

A) ÖÄŸlen, arkadaşım bize gelince çocuklar gibi sevinmiÅŸtim.

B) Sabah annemle ben evin yanındaki parkta bir iki saat yürümüÅŸtük.

C) Geçenlerde burada da ulaşımı engelleyecek derecede yoÄŸun bir kar yağışı olmuÅŸtu.

D) Geçen yıl yaÄŸan ÅŸiddetli yaÄŸmurda dizlerime kadar suya batmıştım.

E) Eve gelirken babam uzun zamandır görmediÄŸi bir arkadaşına rastlamıştı

 

 

 

​

​

 

8.AÅŸağıda verilen dizelerin hangisindeki altı çizili sözcük, türü bakımından diÄŸerlerinden farklıdır?

​

A)Sarı çiçek sallanıyor naz ile Karışmış güllere çimenin daÄŸlar

B)Ak elleri elvan elvan kınalı Karadır gözleri sürmeli deÄŸil

C)Çıktım seyreyledim NiÄŸde’yi, Bor’u Acep gezsem ela gözlüm var m’ola

D)Kıvrım kıvrım olmuÅŸ zülfünün teli Mor menekÅŸe boynun eÄŸdiÄŸi gibi

E)YeÅŸil olur bizim ilin daÄŸları DaÄŸlara çıkmanın zamanı ÅŸimdi

 

 

 

​

​

9. O gece, en derin gönül macerasına dalmış akranlarının bile gözlerine uÄŸrayan uyku, onun gözlerine uÄŸramamış; gözleri, karanlık odanın tavanında bir satranç tahtasına takılıp kalmış, kendi kendine bir hayal âlemine dalıp gitmiÅŸti.

 

Bu cümlede aÅŸağıda verilenlerden hangisi yoktur?

 

A) DönüÅŸlülük zamiri                           B) Sayı sıfatı

​

C) KiÅŸi zamiri                                       D) Belgisiz zamir

 

                              E) Ä°ÅŸaret sıfatı

 

 

 

10. Lyon, bir milyonu aÅŸan nüfusuyla Fransa’nın üçüncü

                                                 I

büyük kenti. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer

                               II

alan bu tarihî kent merkezindeki dar sokaklar, tüneller

              III

görülmeye deÄŸer. Sinema bu kentte icadedilmiÅŸ. Bu

                                                                IV

nedenle sinemanın ana vatanı sayılıyor.

                                       V

 

Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde yazım yanlışı vardır?

 

A) I.              B) II.              C) III.            D) IV.            E) V.

 

 

 

 

 

 

  1. Yazma azmim nedense son zamanlarda tamamen kaybolmuÅŸtu. Oysa biliyordum, kervan yolda düzülür; fikir ne kadar iyi olursa (I) olsun yazmaya baÅŸlamadan yazamaz (II) yazmayı sürdürmeden metni bitiremezsiniz. Sonuçlandırmadığınız zaman da fikrinizin iyi olup olmayışının (III) bir fikrinizin dahi olmamasının (IV) konuyu araÅŸtırmak için harcadığınız sürenin (V) topladığınız kaynakların hiçbir önemi yoktur.

 

Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine virgül (,) konulamaz?

 

 

A) I.              B) II.             C) III.            D) IV.            E) V.

 

 

 

​

​

12. I. Bu merak, son yıllarda Ä°talya’da nelerin deÄŸiÅŸtiÄŸine yönelik sorular silsilesi aslında.

 

II.Algımızın bizi rahatlatmasına raÄŸmen Ä°talya’da doÄŸa, insanlığın geçirdiÄŸi deÄŸiÅŸimin çırpınışlarını pek hissettiremedi bize.

 

III. Ä°talya’da birçok ÅŸeyin deÄŸiÅŸmediÄŸini söyleyen algımız bizim rahatlamamızı saÄŸlıyor.

 

IV. Uzun bir aradan sonra tekrar geldiÄŸimiz Ä°talya’da daha ilk andan itibaren içimizi bir merak kaplıyor.

 

V. Soruların cevabını her zaman kendinden emin olan algımızın vermesini bekliyoruz.

 

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluÅŸturacak biçimde sıralandığında hangisi baÅŸtan üçüncü olur?

 

A) I.              B) II.             C) III.            D) IV.            E) V.

 

 

 

​

 

13. (I) Ä°ngiliz evren bilimci Stephan Hawking bugün neredeyse herkesin tanıdığı, baÅŸarılı bir bilim insanıdır.

ALS hastalığı Hawking’in vücut fonksiyonlarını büyük ölçüde etkiliyor ama onun insanlarla iletiÅŸim kurmasına engel olamıyor. (III) BaÅŸarısının önemli bir kısmı, daha önce birbirinden ayrı alanlar olarak görülen kuantum mekaniÄŸi, genel görelilik ve termodinamiÄŸi birleÅŸtirebilmesinden kaynaklanıyor. (IV) Hawking, bu sayede bilim dünyasına, baÅŸta kara deliklerin özellikleri olmak üzere birçok konuda yeni fikirler sunmuÅŸtur.

Ama dünya çapında tanınmasında bilimsel çalışmaları kadar kitaplar yazmasının, konferanslara katılmasının ve çalışmalarının sonuçlarını geniÅŸ kitlelerle paylaÅŸmasının da payı var.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

 

A) I.               B) II.             C) III.            D) IV.            E) V

 

 

 

​

 

 

14.Sinema, sadece hikâyeyi veya durumu perdeye taşımakla ilgili bir süreç deÄŸildir bence. Sinemayı on adımlık bir süreç olarak düÅŸünecek olursak belki sadece iki adımı, kamera çekimleri ve kurgu ile ilgilidir. Oysa pek çok festival sinemacısı, bu iki adımın bütün sürecin ta kendisi olduÄŸunu düÅŸünmektedir. Bu, yaratıcı üretimi doÄŸrudan doÄŸruya olumsuz etkileyen bir yaklaşımdır. Geriye kalan sekiz adım bizim nasıl olduÄŸumuzla ilgilidir; ne okuduÄŸumuz, neye inandığımız, nereleri gördüÄŸümüz, ne yaÅŸadığımız, ne yaÅŸamak istemediÄŸimiz…

 

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) Öznellik söz konusudur.

B) Neden-sonuç iliÅŸkisi kurulmuÅŸtur.

C) KoÅŸul dile getirilmiÅŸtir.

D) Açıklamadan yararlanılmıştır.

E) Örneklemeye yer verilmiÅŸtir

 

 

 

 

 

15.Gestalt psikolojisine göre bir parçayı ait olduÄŸu bütünden soyutlayıp incelemek hatalıdır. Çünkü bir bütün, kendisini oluÅŸturan parçaların basit bir toplamı deÄŸil, parçaların toplamından daha fazla bir ÅŸeydir; örneÄŸin bir melodi kendisini oluÅŸturan notaların basit bir toplamı deÄŸil, bu notaların bir sisteme göre düzenleniÅŸinin ürünüdür. Ä°nsanı anlamlandırırken de bu psikolojiden yola çıkmakta fayda var. Sonuçta, ----.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre, aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)  insanı anlamak istediÄŸimizde çevresi ve iç dünyasını bir arada ele almalıyız

B)sosyal ve fiziksel çevremiz algılarımızın oluÅŸmasında önemli bir role sahiptir

C)çevremize yönelik algılarımız, çevremizi ÅŸekillendirme gücüne sahiptir

D)insan ve çevre karşılıklı etkileÅŸim içindedir, birbirlerini ÅŸekillendirirler

E)diğer insanları algılama şeklimiz onları etkileyip aynı zamanda da değiştirebilir

 

 

 

 

​

16.Evet, doÄŸru. Hepimiz, içimizde tanımadığımız onlarca insanla dolaşıyoruz. Farklı yaÅŸlardaki ben’ler, hepsi ayrı ayrı insanlar... Ve diyorsun ki “Bu ben deÄŸilim!” Haklısın belki ama o, eski sen! Bugün kendine benzer görmediÄŸin insanları dışlıyorsun ya hani, iÅŸte sen de ötekileÅŸtirdiÄŸin o insanlar gibiydin.

Bu parçada geçen “Hepimiz, içimizde tanımadığımız onlarca insanla dolaşıyoruz.” sözüyle vurgulanmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A)Kendimizi olduğumuz gibi kabullenmenin sanıldığı kadar kolay olmadığı

B)YaÅŸamımızın çeÅŸitli dönemlerine özgü özellikleri içimizde taşıdığımız

C)Çevremizdeki insanların kiÅŸiliÄŸimizin farklı yönlerini biçimlendirdiÄŸi

D)Yaşam şartlarının insanı ne kadar değiştirdiğini zamanla fark ettiğimiz

E)YaÅŸlandıkça deÄŸiÅŸebileceÄŸimiz gerçeÄŸiyle artık yüzleÅŸmemiz gerektiÄŸi

 

 

 

​

 

 

 

17.Åžiirde yenilikten kastım, genç ÅŸairin ilk bulduÄŸu ÅŸiire saldırmakla iÅŸe baÅŸlaması deÄŸil. Åžiirde yenilik, ÅŸairin yapması gerekenleri iyi tespit edip doÄŸru zamanı beklemesiyle baÄŸlantılı aslında. Cesareti tek başına yeterli görmek, ÅŸairin ölü doÄŸmasına veya kaleme aldıklarının yankısız bir deneme olarak kalmasına neden olacaktır. Bilgi ve birikim için de aynı durum geçerlidir.

​

Bu parçada anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A)Şiirde cesaret, gereksiz yerde yansıyıp kaybolan bir sese benzer.

B)Bilgi ve birikim er ya da geç ÅŸiir yaÅŸantısında yeniliÄŸi doÄŸuracaktır.

C)Büyük ÅŸairler, gençken sessiz kalıp olgunluklarında ortaya çıkmıştır.

D)Yenilikçi ÅŸair, bilgi ve birikimiyle yerinde bir hamle için fırsat kollar.

E) Åžairin yenilikçi olabilmesi için farklı ÅŸiir ortamlarında bulunması gerekir

 

 

​

​

​

​

​

18.Ä°nsanın kendi dünyasından baÅŸkalarının dünyasına geçmesi güçtür. Her yazarda geçerli olan bu durum, benim için de geçerlidir. Bu nedenle yazmaya baÅŸlamadan önce kimi sorularla kendimi bir sınavdan geçirir, yazacağım kahramanlarla özdeÅŸleÅŸir, sonra yazmaya koyulurum. Ä°lk cümleleri ararken kendimi daha önce hiç görmediÄŸim, kocaman bir ÅŸehirde hisseder, yolları ÅŸaşırmaktan ürkerim. Aylar, yıllar boyu yazacaklarımı inceden inceye planlamış, dahası romanın bitmiÅŸ hâlini görmeye baÅŸlamışımdır ama yine de harita yabancı, karışık, çıkışsız görünür gözüme. YolculuÄŸa hangi dönemeçten girmeli? Hangi köÅŸeleri yoklayarak o vurucu sözcükleri saklandıkları yerden çekip çıkarmalı? Benim için en zor iÅŸ, pusulam olacak o ilk sayfadır. Onlarca baÅŸlangıçtan, karardan ve gidiÅŸ geliÅŸten sonra kapıyı aralarım ama hiçbir zaman en doÄŸru baÅŸlangıcı yaptığımdan emin olamam.

​

AÅŸağıdakilerden hangisi böyle diyen bir yazarın yazma tutumuyla baÄŸdaÅŸmaz?

​

A) Romanın daha başlangıcındayken sonunu bilme

B) Bir ön hazırlıktan sonra yazmaya baÅŸlama

C) Kendisiyle ilgili iç gözlem yapma

D) Roman kiÅŸileriyle bütünleÅŸme

E) YaÅŸamının kararsızlığını üslubuna yansıtma

 

 

 

 

 

 

 

19.Spor, her türden bedensel hareketin bir bileÅŸkesi olarak ortaya çıkar. KoÅŸarken bacaklarımız, tenis oynarken kollarımız, yüzerken neredeyse tüm vücudumuz hareket eder. Sayısız spor çeÅŸidi ve hareketi, kas geliÅŸimini tetikler. Böylece vücudumuz daha esnek ve güçlü hâle gelir. Spor esnasında salgılanan hormonlar ile kendimizi daha iyi ve mutlu hissederiz. Spor, ruh saÄŸlığımızı da olumlu etkiler. “SaÄŸlam kafa, saÄŸlam vücutta bulunur.” sözü, bu harika sonuçları geniÅŸ kitlelere ilan etmek için söylenmiÅŸ güzel bir sözdür.

​

Bu parçada sporla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

​

A) Ruh sağlığına katkısına

B) Vücut geliÅŸimini saÄŸladığına

C) Harekete dayalı bir faaliyet olduğuna

D) DoÄŸru beslenmeyle iliÅŸkisine

E) Birçok dalı olduÄŸuna

 

​

​

​

​

​

 

20.           - 21. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Ne kitap sayfaları ne gazete kâğıtları; hiçbiri bir edebiyat dergisinin yaprakları kadar yakışmıyor okurun parmaklarına. Bu, dünyayı harflerle tamir etmek isteyen gönüllülerin, dünyanın ancak harflerle tamir edileceÄŸine inanan insanlara tattırdıkları bir ayrıcalıktır. Bir edebiyat dergisini çıkaranlar; dergilerinin yapraklarına sadece kelimeleri deÄŸil ormanlardan kesilip getirilen aÄŸaçların hafızasındaki sayısız kuÅŸ sesini, sayısız gün batımını, sayısız çiy tanesini de pay ederek sanki kullandıkları kâğıda baÅŸka türden bir hayat vermek istemiÅŸlerdir. Edebiyat dergilerinin, dokundukça parmaklarımızı biraz daha incelten kimyaları, yapraklarına sinmiÅŸ o kuÅŸ seslerinden, o gün batımlarından kaynaklanıyor olsa gerek! Yalnızca kâğıda deÄŸil kâğıdın kaynağına ve onun sökülüp getirildiÄŸi özgür iklimlere duyulan minnet boÅŸuna deÄŸildir elbette.

 

20.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

B) Betimleme ögelerine yer verilmiÅŸtir.

C) Çıkarımda bulunulmuÅŸtur.

D) Karşılaştırma yapılmıştır.

E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır

 

 

 

 

 

 

21.           Bu parçadan hareketle edebiyat dergileriyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

​

A)DiÄŸer türlere göre daha fazla sevilmesi kâğıdının niteliÄŸinden kaynaklanır.

B)AÄŸaçtan üretilen dergi sayfalarında doÄŸanın güzelliÄŸi de okurla buluÅŸur.

C)Kâğıda basılan ürünler içinde en deÄŸerli olanıdır.

D)Hiçbir yazılı yayın onun kadar okuruyla bütünlük oluÅŸturmaz.

E)Dünyanın sanatla düzeleceÄŸine inanan insanların ürünleridir

 

 

 

​

​

​

​

22.           - 23. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız

(Ä°)Bugün devlet ve vakıf üniversitelerinde, öÄŸrencilerin hem kendilerini iÅŸ yaÅŸamına hazırlamaları hem de deyim yerindeyse cep harçlığı kazanmaları için deÄŸiÅŸik çalışma programları mevcut. (II) Bu programlar sayesinde öÄŸrenciler bir yandan eÄŸitimlerini ara vermeksizin sürdürürken bir yandan da üniversite içindeki çalışma ortamında iÅŸ deneyimi kazanıyor ve ihtiyaçlarının en azından bir kısmını karşılayabilecekleri küçük bir gelir elde ediyorlar. (III) Üniversiteden mezun olduktan sonra öÄŸrencilerin öz geçmiÅŸlerine yazabilecekleri bu ilk tecrübeleri, iÅŸ bulmalarına yardımcı olduÄŸu gibi iÅŸlerine kolayca adapte olmalarını da saÄŸlıyor. (IV) Böylece öÄŸrenciler, okul için deÄŸil hayat için öÄŸrenmeye ilk adımlarını atıyorlar. (V) Bu sayede öÄŸrenciler, mezun oluncaya kadar geçen sürede akademik geliÅŸimlerinin yanı sıra ilgi, yetenek ve kariyer hedefleri doÄŸrultusunda da eÄŸitici etkinliklerde bulunuyor; yaÅŸamlarını daha renkli, eÄŸlenceli ve keyifli hâle getiriyorlar.

 

 

22.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

​

A) I. cümlede, öÄŸrencilere sunulan imkânlarla ilgili tespit yapılmıştır.

B) II. cümlede, önceki cümleyle ilgili ek bilgi verilmiÅŸtir.

C) III. cümlede, öncekilerden farklı bir kazanımdan söz edilmiÅŸtir.

D) IV. cümlede, öÄŸrenmenin amaçlarından biri dile getirilmiÅŸtir.

E) V. cümlede, öÄŸrencilerin iÅŸ bulmalarındaki kolaylıktan söz edilmiÅŸtir.

 

 

 

 

 

23.Bu parçadan üniversitelerdeki çalışma programları ile ilgili olarak aÅŸağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?

​

A) ÖÄŸrencilerin kiÅŸisel geliÅŸimine yardımcı olmaktadır.

B) ÖÄŸrencilere, okul yaÅŸamlarında ekonomik getiri saÄŸlar.

C) YaÅŸamı, öÄŸrenciler için daha keyifli kılmaktadır.

D) ÖÄŸrencilerin branÅŸlaÅŸmada doÄŸru tercih yapmalarını saÄŸlamaktadır.

E) ÖÄŸrencilerin çalışma hayatına uyum sürecini kolaylaÅŸtırmaktadır.

 

​

​

​

​

 

24.           - 25. soruları aÅŸağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(Ä°)Ünlü Fransız filozoflarından olan René Descartes, özellikle “DüÅŸünüyorum, öyleyse varım.” cümlesiyle tanındı. (II) 17. yüzyılın baÅŸlarında yaÅŸayan ve rasyonalizmin kurucularından olan Descartes, elbette ki bilime bu cümlenin çok daha ötesinde katkılarda bulundu. (III) Fizik ve analitik geometrideki çalışmalarıyla tanındı, düÅŸünceyi her türlü dogmanın üstünde tuttu, metodik kuÅŸkuculuÄŸu benimsedi ve her fâni gibi öldü. (IV) Günümüze kadar Descartes’ın, kraliçenin özel davetiyle gittiÄŸi Ä°sveç’te ağır kış koÅŸullarına dayanamayıp zatürreden öldüÄŸü söyleniyordu. (V) Paris ve Stokholm arÅŸivlerinde yıllarca yapılan bir araÅŸtırmanın ürünü olan bir kitap, gerçeÄŸin farklı olabileceÄŸini söylüyor. (VI) Erlangen Üniversitesi öÄŸretim üyelerinden Theodor Ebert’a göre Descartes herhangi bir hastalıktan deÄŸil, Katolik bir rahibin kendisine verdiÄŸi arsenikli ekmek yüzünden öldü.

​

24.  Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle baÅŸlar?

​

A) II.            B) III .              C) IV.       D) V.        E) VI.

 

​

​

​

​

​

25.Descartes’ın anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

 

A) II. cümlede, hangi düÅŸünce akımının öncüsü olduÄŸu belirtilmiÅŸtir.

B) III. cümlede, bilim dünyasına olan bakış açısı verilmiÅŸtir.

C) IV. cümlede, bilinen ölüm nedeninden söz edilmiÅŸtir.

D) V. cümlede, yaptığı araÅŸtırmaların çokluÄŸuna iÅŸaret edilmiÅŸtir.

E) VI. cümlede, ölümünün farklı bir sebebe baÄŸlı olabileceÄŸi dile getirilmiÅŸtir.

 

​

​

​

​

​

​

​

26.Ya sen ey karınca taciri gazeteci AÄŸzının içinde bir sap ebegümeci KaÅŸlarında macera gözlerinde oyun Åžeytan gibi kaçan yollu bisikletinle Yırtık çizmelerin kadife kasketinle Getir o eski sevincini çocukluÄŸun

​

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

​

A)            13’lü hece ölçüsü ile yazılmıştır.

B)            Didaktik bir üslup kullanılmıştır.

C)            Benzetmeye baÅŸvurulmuÅŸtur.

D)            Tasvirden yararlanılmıştır.

E)            GeçmiÅŸe özlem dile getirilmiÅŸtir.

​

​

​

​

​

​

LYS – 3 / TÜRK DÄ°LÄ° VE EDEBÄ°YATI TESTÄ° CEVAP ANAHTARI 1. B 16. B 31. A 46. E 2. D 17. D 32. A 47. B 3. C 18. E 33. A 48. A 4. D 19. D 34. C 49. A 5. C 20. E 35. D 50. D 6. E 21. A 36. D 51. A 7. B 22. E 37. C 52. A 8. E 23. D 38. B 53. D 9. D 24. C 39. C 54. E 10. D 25. D 40. D 55. D 11. A 26. B 41. B 56. B 12. E 27. B 42. E 13. B 28. C 43. E 14. B 29. C 44. B 15. A 30. B 45. D

2016 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

27.               I

Çukurova bayramlığın giyerken

Çıplaklığın üzerinden soyarken

Şubat ayı kış yelini kovarken

Cennet dense sana yakışır dağlar

 

                  II

Tut atalar sözün kalbi selim ol

Gönülden gönüle yol var demiÅŸler

Gider yavuzluÄŸu tab’ı halim ol

Sarp sirke kabına zarar demişler

 

AÅŸağıdakilerden hangisi, numaralanmış bu dörtlüklerin ortak özelliklerinden biri deÄŸildir?

​

A) Redife yer verilmesi

B) Yarım kafiyenin kullanılması

C) Hece vezniyle yazılması

D) Söz sanatlarından faydalanılması

E) Yalın bir söyleyiÅŸ tercih edilmesi

 

 

 

28.         

Bu ÅŸehirde sokaklar seni düÅŸünür

Bu sokaklarda evler seninle dolu

 Bu evlerde huzur bir ÅŸarkıdır söylediÄŸin

 Sen yürürken bir kilim dokunur kilometreler boyunca

 DüÅŸer kaldırımlara nakış nakış güzelliÄŸin

 

Bu dizelerle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

​

A)Birinci dizede, insana ait bir özellik cansız bir varlığa nispet edilerek etkileyicilik saÄŸlanmıştır.

 

B)Ä°kinci dizede, “seninle” sözcüÄŸündeki mecazımürselle sevgiliye ait kimi özellikler çaÄŸrıştırılmıştır.

 

C) Üçüncü dizede, “huzur” ile “ÅŸarkı” sözcükleri arasında bir tezatlık söz konusudur.

 

D) Dördüncü dizede, sevgilinin güzelliÄŸi mübalaÄŸa yoluyla dile getirilmiÅŸtir.

 

E) BeÅŸinci dizede, güzellik istiare yoluyla somut bir nesne gibi düÅŸünülmüÅŸtür

 

 

29. Genellikle bir sanat deÄŸeri taşımayan bu nedenle de edebî bir tür sayılmayan; öÄŸretme, tanıtma ve tasvir etme amacı taşıyan; konuları bakımından bir bölgeyi, bir eÅŸyayı veya bir insanı iÅŸleyen ----, son yıllarda gazeteyle birlikte yaygınlaÅŸmıştır. Görüntülü iletiÅŸim araçlarının hayatımıza girmesiyle beraber bu tür, ayrı bir mahiyet kazanarak televizyon ve sinemaya taşınmıştır.

​

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

​

A) konferans           B) sempozyum       C) röportaj

         D) açık oturum              E) panel

30.  Geleneksel Türk tiyatrosu ile ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

​

A) Dramatik türde sadece Karagöz ve orta oyununu bilen Türk seyircisi, Tanzimat’tan sonra türün Avrupai ÅŸekillerini de tanımaya baÅŸlar.

B) Karagöz ve orta oyunundaki tüm tipler, tek bir kiÅŸi tarafından taklit yoluyla canlandırılır.

C) Karagöz ve orta oyununda, olayların akışı baÅŸlıca iki kiÅŸinin üzerindedir.

D) Karagöz ve orta oyununda Osmanlı Devleti sınırları içinde yaÅŸayan farklı etnik zümrelerin ÅŸiveleri önemli rol oynar.

E) Karagöz ve orta oyununda diyaloglar belli bir çerçeve doÄŸrultusunda doÄŸaçlama olarak gerçekleÅŸtirilir.

 

 

 

31.    1914 yılında seferberlik davulları çalarken Adana’nın Ceyhan ilçesinde doÄŸmuÅŸum. Babam avukat, çiftçi, parti lideri. Annem eski öÄŸretmenlerden Azime Hanım. Biri erkek olmak üzere benden küçük dört kardeÅŸim var. Evliyim, dört çocuk babasıyım. Yıllardır kalemimle geçiniyorum.

​

Bu parça aÅŸağıdaki edebî türlerden hangisine örnek verilebilir?

​

A) Otobiyografi                 B) Biyografi                 C) Fıkra

                  D) Deneme                          E) Makale

 

 

 

 

 

32. 12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.Türk kültürünün Orta Asya sahasında Ä°slamiyet’in kabulüyle baÅŸlayan deÄŸiÅŸiminin ve yeniden yapılanmasının ilk ürünlerindendir.Eser, Ä°slam ruhuna uygun ideal insan ve toplum oluÅŸturma çabalarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

​

Bazı özellikleri verilen eser aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A) Divan-ı Hikmet                 B) Kutadgu Bilig

C) Atabetü’l-Hakayık              D) Divanü Lügâti’t-Türk

                              E) Vesiletü’n-Necât

​

​

 

33.Türk edebiyatında gerçek anlamda ilk mizahi ürünler; masallar, fıkralar ve seyirlik oyunlardır. Divan edebiyatında bir kimseyi yermek, olumsuz bir gidiÅŸatı eleÅŸtirmek amacıyla yazılan hicviyeler de bir çeÅŸit mizah ürünüydü. Bu tür metinlerde abartılı bir dil kullanılır ve hicvedilen kiÅŸi âdeta yerin dibine geçirilmeye çalışılırdı.----, bu baÄŸlamda akla gelen ilk örneklerden biridir.

​

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilemez?

​

A)            Nâbî’nin Hayriyye’si

B)            Åžeyhî’nin Harnâme’si

C)            Nef’î’nin Siham-ı Kaza’sı

D)            BaÄŸdatlı Rûhî’nin Terkib-i Bend’i

E)            Fuzûli’nin Åžikâyetnâme’si

 

 

 

 

34.Seni sevmek bana verse de çile

Yılmadan çekerim yeter ki he de

Senin gibi biten ender bir güle

Gözyaşı dökerim yeter ki he de

 

Bu dörtlüÄŸün nazım türü aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) TaÅŸlama             B) Koçaklama         C) Güzelleme

 

                           D) Ağıt         E) Destan

 

 

 

 

 

 

35.I. Bahariyye – Pastoral ÅŸiir

     II. Nasihatname – Lirik ÅŸiir

    III. Gazavatname – Epik ÅŸiir

    IV. Menakıbname – Satirik ÅŸiir

 

Yukarıda numaralanmış tür eÅŸleÅŸtirmelerinden hangileri yanlıştır?

 

   A) I. ve II.               B) I. ve III.                 C) II. ve III.

 

        D) II. ve IV.                   E) III. ve IV

 

 

 

 

 

 

36.Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi Yunus Emre olan ilahi; Allah aÅŸkını konu edinen, onu övmek için özel bir ezgiyle yazılıp söylenen, herhangi bir tarikat izi taşımayan ÅŸiirlerdir. Bu ÅŸiirler; söylendiÄŸi yere, kesime veya tarikata göre farklı isimler alır.

 

Aşağıdakilerden hangisi bu isimlerden biri değildir?

 

    A) Âyin                     B) Nefes                       C) TapuÄŸ

 

                   D) Devriye                           E) Deme

 

​

37.Türk nesri, ---- ile edebî bir kimlik kazanmıştır. Divan edebiyatının özenli hatta bir çeÅŸit süslü nesrinin ilk büyük sanatkârı odur. Fars edebiyatının secili cümlelerini ve mecazlı anlatımını benimsemiÅŸ olan sanatçı, bir bakıma klasik nesrin temelini attığı dinî-tasavvufi içerikli ---- adlı eserinin ön sözünde, eseri güzel görünsün diye bu tür söz sanatlarına yöneldiÄŸini belirtmiÅŸtir. Eserin dili süslü ve özenli olsa da devrine göre anlaşılabilir biçimdedir.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yerlere aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

 

A)            Âşık PaÅŸa – Garibnâme

B)            Nergisî – Nihâlistan

C)            Sinan PaÅŸa – Tazarrunâme

D)            Veysî – Hâbname

E)            Evliya Çelebi – Seyahatnâme

 

 

​

 

 

38.----; gazellerinde gerçek aÅŸkı, zevki ve eÄŸlenceyi gerçekçi bir üslupla dile getirmiÅŸtir. O, ---- gibi üzüntü ve acılarını tasavvufi kavramlardan hareketle sembolik bir dille yansıtan yanık bir âşık deÄŸil neÅŸeli bir kiÅŸiliktir.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yerlere aÅŸağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

 

A)            Hoca Dehhani – Nesimi

B)            Nedîm – Fuzûli

C)            Bâkî – Hayali

D)            Zâtî – Åžeyhülislam Yahya

E)            BaÄŸdatlı Rûhî – Åžeyh Galip

 

 

 

39.     XVI. ve XVII. yüzyıllarda yaÅŸayan, Yunus Emre ile Nasreddin Hoca gibi nereli olduÄŸu konusunda deÄŸiÅŸik rivayetler bulunan bir saz ÅŸairidir. Çukurova, Balkanlar, Azerbaycan, Türkmenistan gibi deÄŸiÅŸik bölgelerde yaÅŸadığı düÅŸünülen saz ÅŸairi hakkındaki bir baÅŸka tartışma da Barak veya Varsak boyuna mensup olup olmadığıdır. Åžiirlerinin temasını genellikle güzellik ve gurbet kavramları oluÅŸturan âşık, bütün ÅŸiirlerini hece ölçüsüyle söylemiÅŸtir.

 

Bu parçada söz edilen saz ÅŸairi aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) KöroÄŸlu                                              B) Âşık Ömer

 

C) KaracaoÄŸlan                                      D) ErciÅŸli Emrah

 

                                E)            Gevherî

 

 

 

40. Devrin siyasi koÅŸulları gereÄŸi içe kapanma, maraziliÄŸe varan bir melankoli ve kiÅŸisellik bu grubun olumsuz özellikleri gibi görülse de estetik deÄŸerlerde derinleÅŸme ve geliÅŸme daha belirgindir. Yeni bir edebî dilin oluÅŸmasını ve geliÅŸmesini saÄŸlamışlardır ama bir önceki nesil tarafından sadeleÅŸtirilmeye çalışılan yazı dilini yeniden ağırlaÅŸtırdıkları için eleÅŸtirilmiÅŸlerdir. Gerek ÅŸiirde gerekse nesirde ahenkli kelimelere, Arapça ve Farsça tamlamalara, eski sözlüklerde bulunan fakat Arapça ve Farsçada dahi artık kullanılmayan bazı sözcüklere ÅŸiirlerinde yer vermiÅŸlerdir.

 

Bu parçada sözü edilen edebî topluluk veya dönem aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Yedi MeÅŸale                                      B) Tanzimat

 

C) Millî Edebiyat                                       D) Servetifünun

 

                                           E) Garip

 

 

 

 

41.Ben “edebî” sayılabilecek hiçbir eser yazmadım. Çünkü benim eserlerimin çoÄŸunu yazdığım sıralarda edebiyattan anlamayanlar, toplumumuzun büyük çoÄŸunluÄŸunu teÅŸkil ediyordu. Benim emelim de fazlaca eser vererek çoÄŸunluÄŸa hitap etmek, onları aydınlatıp dertlerine tercüman olmaya çalışmaktı. Zaten edebiyat yapmaya ne vaktim ne de kalemim müsaitti. Bence o dönemde “edebî” eser vermek, karnını doyuramamış bir kimseye meyve ikram etmek kadar garip bir hareketti.

 

AÅŸağıdakilerden hangisinin edebiyat anlayışı, bu parçadaki yazarla örtüÅŸür?

 

A)            Sami PaÅŸazâde Sezai

B)            Ahmet Mithat Efendi

C)            Mehmet Rauf

D)            Halit Ziya UÅŸaklıgil

E)            Abdülhak Hamit Tarhan

 

 

 

 

42.   Åžair, Tanzimat’tan sonra Divan edebiyatına ilk fakat usta bir söyleyiÅŸe kavuÅŸmuÅŸ ÅŸuurlu bir dönüÅŸü temsil etmektedir. Yeni ÅŸiirin sadece Batı’ya deÄŸil millî örneklere de baÄŸlanmasını istemiÅŸtir. Åžair, Köylü Kızların Åžarkısı adlı ÅŸiiri ile edebiyatımızın ilk ve ÅŸaşılacak kadar yeni olan ahenkli köy ÅŸiirini ortaya koymuÅŸtur. Bu ÅŸiirde köylülerin konuÅŸmaları, yaÅŸayışları ve duygulanışları aruz vezni içinde canlı bir üslupla yansıtılmıştır. Ayrıca Fransız ÅŸiirinden baÅŸarılı tercümeler de yapmıştır. Åžiirlerini AteÅŸpâre, Åžerâre ve Füruzan isimli kitaplarda toplamıştır.

 

Bu parçada sözü edilen ÅŸair aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Nabizâde Nâzım

B)            Recaizade Mahmut Ekrem

C)            Ziya PaÅŸa

D)            Åžemsettin Sami

E)            Muallim Naci

 

 

​

 

 

43.Edebiyatımızda, tabiat ve mizacını ÅŸiirlerine onun gibi yansıtabilen pek az ÅŸair vardır. Sevgi ve nefretleri, kırgınlık ve sevinçleri, umut ve bezginlikleri, fazileti ve gururu, buÄŸuz ve istihzası, elle tutulurcasına ÅŸiirinden sezilir. Gerçekten de onun çok etkili ve maÄŸrur bir kiÅŸiliÄŸi olduÄŸu yargısı, hatıra yazan bütün arkadaÅŸlarının ortak yargısını oluÅŸturur. Yahya Kemal Beyatlı ise onun bu özelliÄŸini Portreler adlı kitabında “Hırsını yenemeyecek derecede kindar.” cümlesiyle özetlemektedir. Özellikle Ä°stanbul’a olan kinini anlattığı ÅŸiiri, Yahya Kemal’in bu cümlesine iyi bir örnektir.

 

Bu parçada mizacından ve ÅŸiirinden söz edilen ÅŸair aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) Mehmet Âkif Ersoy           B) Süleyman Nazif

 

C) Cenap Åžehabettin              D) Namık Kemal

 

                            E)  Tevfik Fikret

 

 

 

 

44.      ----, konuÅŸulan Türkçeyi roman ve hikâye dili hâline getirmiÅŸ ve bu özelliÄŸi ile bütün çaÄŸdaÅŸlarının takdirini kazanmıştır. Yalın dili, mizah dergilerindeki yazılarında keskinleÅŸen alaycı ifadesi, seçtiÄŸi konular, canlandırdığı tipler, özgün anlatım tekniÄŸiyle her seviyeden okuyucunun kendisinde bir ÅŸeyler bulduÄŸu ve vazgeçemediÄŸi bir yazar olmuÅŸtur. Anadolu’daki gezilerinin izlenimlerini derlediÄŸi Anadolu Notları, onun denemeci yanını da ortaya koyan önemli bir eseridir. Bu kitaptaki nice parça, okuyucuyu gerçeÄŸin birçok köÅŸesiyle karşılaÅŸtırır. Romanlarında canlandırdığı kiÅŸilerini asla feda etmekten yana olmaması, onun bu insanları deÄŸiÅŸik cepheleriyle tanımış olmasından kaynaklanır.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)            Yakup Kadri KaraosmanoÄŸlu

B)            ReÅŸat Nuri Güntekin

C)            Halide Edip Adıvar

D)            Refik Halit Karay

E)            Memduh Åževket Esendal

 

​

 

 

 

45.Sanatçı, Divan edebiyatını DoÄŸu’nun; Tanzimat ve Servetifünun edebiyatlarını ise Batı’nın birer kopyası ve taklidi saydığı için onlara millî sanat gözüyle bakmıyordu. Ona göre gerçek millî edebiyat ancak halk edebiyatıydı. Çünkü Türklerin kültürü, dili, duygu ve hayalleri ancak onda mevcuttu. Kendisi aslında destan ve masallardan çıkarılacak bir Türk romantizmi peÅŸindeydi. 1913 yılından sonra dil, üslup ve kullandığı vezin bakımından Yeni Lisan anlayışının ilkelerine sadık kaldı. Åžiirlerini Kızıl Elma, Yeni Hayat ve Altın Işık isimli kitaplarda topladı.

​

Bu parçada sözü edilen sanatçı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Ömer Seyfettin

B)            Ali Canip Yöntem

C)            Mehmet Emin Yurdakul

D)            Ziya Gökalp

E)            Rıza Tevfik Bölükbaşı

 

 

46.Bence ÅŸiir bir ÅŸekil meselesidir. Åžekil her ÅŸeyden evvel dilin vezin ve kafiye ile yoÄŸrulmasıdır. Vezin, kafiye ve ÅŸiire ait diÄŸer kurallar, yavaÅŸ yavaÅŸ kiÅŸisel bir teknik hâline gelir. Bu sayede dile önce kendi sesimiz ve biraz da benliÄŸimiz, iç hayatımız, tecrübelerimiz girer. Bütün mesele dili, kendi sesimiz yapmaktır.

​

Aşağıdakilerden hangisi bu şiir anlayışıyla eser vermiş olamaz?

​

A)            Ahmet Hamdi Tanpınar

B)            Ziya Osman Saba

C)            Ahmet HaÅŸim

D)            Yahya Kemal Beyatlı

E)            Orhan Veli Kanık

 

 

 

 

 

47.          

I. Gençlik gelip geçti bir günlük süstü

   Ömrüm doymamaktan dünyaya küstü 

   Eser darmadağın emek yüzüstü

   Gidiyorum iÅŸim acele

​

II.Ä°ÅŸim gücüm budur benim

    Gökyüzünü boyarım her sabah

    Uyanır bakarsınız ki mavi

​

Aşağıdakilerin hangisinde, numaralanmış bu şiirlerin temsil ettiği şiir anlayışları sırasıyla verilmiştir?

​

A)            Yedi MeÅŸaleciler – Ä°kinci Yeni

B)            Mistik ÅŸiir – Garipçiler

C)            Yedi MeÅŸaleciler – Toplumcu ÅŸiir

D)            Ä°kinci Yeni – Garipçiler

E)            Mistik ÅŸiir – Ä°kinci Yeni

 

 

 

 

 

 

48.Artık ne rübâî ne semaî kaldı!

     San’atta bir âvâre tedâî kaldı!

     Her cephesi ma’mûr ÅŸiirden bugüne

     Mazbût iki üç kalem, fedâi kaldı.

 

Bu dörtlükte ÅŸair, Türk ÅŸiiriyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

 

A) Geleneksel Türk ÅŸiirine ilginin yeterli olmamasından

B) ÇaÄŸrışım unsurlarına yeteri kadar yer verilmemesinden

C) Åžair sayısındaki artışın ÅŸiir kalitesini düÅŸürmesinden

D) Åžiirin sadece belli mekânlarda geliÅŸmesinden

E) Yenilikçi yönünün ilgilenenleri yetkinliÄŸe yönlendirememesinden

 

 

 

 

49.Åžiirini kendinden önceki ÅŸiir zincirine bir yeni halka olarak ekleyemeyen ozanın yaÅŸayabileceÄŸine hiç inanmadım. Ä°lk kitabımdan bu yana, geçmiÅŸ Türk ÅŸiirinin rüzgârları, ÅŸiirlerimin arasında kendini hissettirdi. Duvar’da, Sisler Bulvarı’nda, YaÄŸmur Kaçağı’nda daha çok DadaloÄŸlu, KöroÄŸlu bir yandan; Gevherî, Dertli ve Zihnî de öte yandan olmak üzere bir halk ÅŸiiri, destan ÅŸiiri soluÄŸu vardır. Sonra Divan ÅŸiirini hesaba katmamanın yanlış hatta sersemce bir iÅŸ olacağını düÅŸündüm. Ben Sana Mecburum, Belâ ÇiçeÄŸi bu düÅŸüncemin denemelerini gün ışığına çıkarmıştır.

 

Bu parçada kendisinden söz eden ÅŸair aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Attila Ä°lhan

B)            Turgut Uyar

C)            Ä°lhan Berk

D)            Edip Cansever

E)            Sezai Karakoç

 

 

 

 

 

50.Edebiyatımızda bazı sanatçılar eserlerinde iÅŸledikleri konulara göre takma isimlerle anılır olmuÅŸtur. Masalcı Baba, Bayrak Åžairi, Halikarnas Balıkçısı, Destan Åžairi, Evler Åžairi... bunlardan bazılarıdır.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi, bu parçada takma isimleri belirtilen sanatçılardan biri deÄŸildir?

 

A) Arif Nihat Asya

B) Behçet Necatigil

C) Cevat Åžakir KabaaÄŸaçlı

D) Faruk Nafiz Çamlıbel

E) Eflatun Cem Güney

 

 

 

 

 

51.Ä°lk ÅŸiirini 1927’de GüneÅŸ dergisinde yayımlayan ÅŸairin ilk dönem ÅŸiirlerinde Ahmet HaÅŸim’in belirgin bir etkisi görülür. Bireysel duygulanmalarını estetikçi bir yaklaşımla ÅŸiirin dünyasında buluÅŸturur. Karamsar ve içe dönük bir ÅŸairdir. 1940 yılına kadar yazdığı ÅŸiirleri romantik, bu tarihten sonraki ÅŸiirleri ise toplumsal gerçekçi bir özellik taşır. Devrin sosyal yapısı ve geçim sıkıntısı Nâzım Hikmet’in de etkisiyle onu toplumu önceleyen bir sanat anlayışına yaklaÅŸtırır. Yarenlik, Sınıf, YaÅŸadıkça, Devam, Üsküdar’da Sabah Oldu gibi ÅŸiir kitaplarının yanında birçok güldürü dizileri de yayımlanan ----, kendi ÅŸiirini “yaÅŸadığı çaÄŸa tanıklık eden ve konularını yaÅŸadığı çaÄŸdan alan somut bir ÅŸiir” ÅŸeklinde özetler.

 

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

 

A)            Rıfat Ilgaz

B)            Cahit Irgat

C)            Sabahattin Ali

D)            Ataol BehramoÄŸlu

E)            Ä°smet Özel

 

 

52.Yazılarımda, sanıyorum bir tek annemin tesirinde kaldım. Ä°lk romanım Küçük Dünya’da, bence bu tesir açıkça görünür. Ä°kinci romanım Azap Toprakları’nda kendi üslubumu buldum gibi... Konu bulmaya ve nasıl yazdığıma gelince söz gelimi bir konu gelir içimden, mesela Bulgaristan’daki Türklerin durumu yahut sendika olayları... Böyle ÅŸeyleri ve konuyu düÅŸünürken karakterler doÄŸar, önemli karakterler ekseri kendi isimlerini beraberlerinde taşıyıp getirirler, ben bu isimleri deÄŸiÅŸtirmeyi uÄŸursuzluk addettiÄŸim için ne gelmiÅŸse onu yazarım.

​

Bu parçada romancılığından ve yazma yönteminden söz eden yazar aÅŸağıdakilerden hangisidir?

​

A)            Emine Işınsu

B)            Sevinç Çokum

C)            Adalet AÄŸaoÄŸlu

D)            Halide Nusret Zorlutuna

E)            Samiha Ayverdi

 

 

 

53.Yazarlar, eserlerinde içinde yaÅŸadıkları toplumların tarihlerini konu olarak seçebilirler. ÖrneÄŸin, Kırımlı yazar Cengiz DaÄŸcı, II. Dünya Savaşı sırasında deÄŸiÅŸik cephelerde yaÅŸanan vahÅŸeti ilk romanı Korkunç Yıllar ve onun devamı olan Yurdunu Kaybeden Adam baÅŸta olmak üzere Türkiye Türkçesi ile yazdığı romanlarında anlatmıştır. Bu romanlarda olduÄŸu gibi yakın tarihimiz de edebiyatımızda farklı yazarlarca konu edilmiÅŸtir. Türk edebiyatında özellikle KurtuluÅŸ Savaşı’nın izleri eserlere yansımıştır.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi bu parçada dile getirilen düÅŸünceye yönelik eserlere örnek olamaz?

 

A)            Yorgun SavaÅŸçı

B)            Sahnenin Dışındakiler

C)            Dersaadet’te Sabah Ezanları

D)            Avare Yıllar

E)            Küçük AÄŸa

 

 

 

 

54. Oyunlarıyla tiyatro edebiyatımıza önemli katkıda bulunan yazarlarımızdandır.

Ä°lk dönemde yazdığı Masum Katiller, Kanaviçe, Duvarların Ötesi gibi eserlerde olaylar arasında mantık bağı gözeten klasik oyun kurgulama yöntemine baÅŸvurmuÅŸtur.

Kendi türünde bir baÅŸyapıt olan Ocak’ta, öyküyü saÄŸlam bir yapıya oturttuÄŸu, karşılıklı konuÅŸmaları gerçek bir alışveriÅŸ ve sürükleyici bir etki-tepki biçiminde örgütlediÄŸi, oyunun duygusal öyküsüne sevecen ve tatlı bir tavırla yaklaÅŸtığı görülür.

Konu seçimi, olaylara yaklaşımı, geçmiÅŸ olaylarla ÅŸimdikiler arasında köprü kurmaya elveriÅŸli anlatımıyla düÅŸündürücü olduÄŸu kadar eÄŸlendirici bir yazardır.

​

Bazı özellikleri verilen sanatçı aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A)            Turan OflazoÄŸlu

B)            Cevdet Kudret

C)            Necati Cumalı

D)            Haldun Taner

E)            Turgut Özakman

 

 

 

 

55.           I.  Ä°ntibah – Ali Bey

                II. Araba Sevdası – Bihruz Bey

                III. Mai ve Siyah – Ahmet Celâl

                IV. Şıpsevdi – Aliye

                 V.  Eylül – Necip

 

Yukarıdaki numaralanmış roman-kahraman eşleştirmelerinden hangileri yanlıştır?

 

A) I. ve III.                    B) II. ve III.                    C) II. ve V.     

 

                      D) III. ve IV.      E) IV. ve V.

 

 

 

56.           Hayır, hayâl ile yoktur benim alışveriÅŸim

                 Ä°nan ki ne demiÅŸ isem görüp de söylemiÅŸim

                Åžudur benim cihânda en beÄŸendiÄŸim meslek

                Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek

 

Bu dizelerde dile getirilen düÅŸünce, aÅŸağıdaki edebî akımlardan hangisi ile iliÅŸkilendirilebilir?

 

A) Romantizm

B) Realizm

C) Sembolizm

D) Sürrealizm

E) Klasisizm

11

bottom of page