google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 1997 Üniversite Sınavında Çıkmış Dil Bilgisi Soruları I dinledebiyat
top of page

1997 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Edebiyat Soruları

1997 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Dil Bilgisi Sorularını pdf formatında görüntülemek ve indirebilmek için tıklayınız...

1997- ÖSYM- ÇIKMIÅž DÄ°L BÄ°LGÄ°SÄ° SORULARI

​

1. GeçmiÅŸe sürekli özlem duymak, çaÄŸla beraber yürümemek, geçmiÅŸe demir atmakolur. Bu da aydın kiÅŸiye yakışmaz. Benim yazılarımda geçmiÅŸ büyük ölçüde yer tutar; ama bu, hiçbir zaman yaÅŸadığımız günlerden kopma, geçmiÅŸe sığınma anlamında deÄŸildir. Tersine, geçmiÅŸle günümüzü birleÅŸtirerek zenginleÅŸtirmedir.Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

A) GeçmiÅŸteki güzel günleri anmak

B) GeçmiÅŸin güzelliklerini bugün görememek

C) GeçmiÅŸin sınırlan dışına çıkmamak

D) GeçmiÅŸle günümüz arasında köprü kurmak

E) GeçmiÅŸin, geleceÄŸi etkileyeceÄŸini yadsımak

 

 

 

2. KonuÅŸtuÄŸum dil kadar, Türkçem kadar güzelsin.

Bu cümlede "konuÅŸtuÄŸum dil kadar" sözü, kendinden sonra gelen "Türkçem kadar" sözünü açıklamaktadır.

 

Benzer bir açıklayıcı söz, aÅŸağıdakilerin hangisinde vardır?

 

A) Su sorunla ilgili araştırma raporlarını, gazete ve dergileri okudum.

B) Söz vermiÅŸti, öteki toplantıya hazırlıklı olarak gelecek, tartışmalara kendisi de katılacaktı.

C) Bir mart günüydü, hava soÄŸuktu, karla karışık yaÄŸmur yağıyordu.

D) Ä°lk tayinim doÄŸup büyüdüÄŸüm yöreye, Çukurova'ya çıkmıştı.

 

www.dinledebiyat.com

E) Bayramlarda bandonun başına geçer, törenlere, etkinliklere canlılık katardı.

 

 

 

3. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde, parantezle ( ) belirtilen yere iki nokta ( : ) konulmalıdır?


A) Öykülerinde gerçeÄŸe önem veriyor ( ) KiÅŸileri seçerken de bu özelliÄŸini koruyor.
B) Onun öykülerinde boÅŸu boÅŸuna yazılmış tek bir cümle bile yok ( ) Her cümle yerli yerinde.
C) Benim için, öykü yazmak çok sıkıntılı bir iÅŸ ( ) Karşılığında hiçbir ÅŸey vermiyor kiÅŸiye.
D) Bir öyküde bulunması gereken iki özellik vardır ( ) Ä°yi bir kurgu, güçlü bir dil.
E) Öykülerini aceleye getirmemiÅŸ ( ) Yeterince beklemiÅŸ, kıvamına gelince okuyucuya sunmuÅŸ.

 

4. (I) Güzel bir gün; ışıklı, ılık. (II) Her canlının yaÅŸama isteÄŸiyle, dopdolu olduÄŸu bir gün. (III) Çiçekler henüz açmamış, aÄŸaçlar yapraksız. (IV) Ä°ncecik dallar, nasıl da tatlı tatlı sallanıyor rüzgârda. (V) Ä°nsanlar hızlı hızlı yürüyor, koÅŸuyor yetiÅŸmek ister gibi bir yere.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül (,) yerinde kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
 

5. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Arkadaşım önerilerimi kabul etti.
B) Öyle bir ÅŸey söylemediÄŸine yemin etti.
C) Dükkânını baÅŸkasına devir etti.
D) Konuklarını biraz önce yolcu etti.
E) Bu haber onu memnun etti.

 

6. (I) Evimin balkonundan arka bahçelere bakarak sonbaharı günü gününe izliyorum. (II) Sonbahar bu yıl bana her zamankinden daha yakın geliyor. (III) Ama yine de yazın üzerimdeki etkilerinden bir türlü sıyrılamıyorum. (IV) Sanki avucumdan birden bire kayıp gitti yaz. (V) Adalar Denizi’nin bol yıldızlı gecelerinin tadına varamadan sonbahar geliverdi.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yazarın duygularına yer verilmemiÅŸtir?
A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

7. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde kiÅŸinin kendisine yönelik eleÅŸtirisi daha ağır basmaktadır?
A) O yıllarda Ä°stanbul’a göçenlerin sayısı arttıkça kenti sıkıcı bulur, oradan kaçıp kurtulmanın yollarını arardım.
B) O yaÅŸlarda, kadınla erkeÄŸi karşı karşıya getiren filmleri daha çok severdim.
C) Sinema salonunun loÅŸluÄŸunda koltuÄŸa gömüldüm mü günlük sıkıntılarımdan sıyrılır, hayallere dalardım.
D) Bugün artık hoÅŸlanmadığım kaçma kovalama eylemleri üzerine kurulu romanları, o günlerde severek okurdum.
E) O zamanlar, içinde bulunduÄŸum koÅŸulları deÄŸerlendiremediÄŸim için çok yakınımda olan mutluluÄŸu göremez, onu çok uzaklarda arardım.

 

 

 

8. (I) Halka ulaÅŸmamız, operanın halka seslenen bir sanat olduÄŸunu anlatmamız gerekiyor. (II) Bu da büyük ölçüde halkla daha yakından iletiÅŸim kurmamıza baÄŸlıdır. (III) Bu amaçla gelecek yıl bir yarışma düzenlemeyi ve sahnelenmeye deÄŸer görülen eserleri sahnelemeyi düÅŸünüyorum. (IV) EÄŸer katılım saÄŸlanırsa, bu tür yarışmaları ileride daha da çeÅŸitlendirip zenginleÅŸtirerek sürdürmek istiyorum. (V) Bu tür etkinlikler Türk seyircisini, yavaÅŸ yavaÅŸ da olsa, operaya yaklaÅŸtıracak, ona operayı sevdirecektir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir tasarıdan söz edilmektedir? 


A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

 

9. (I) Sanatçı, çaÄŸdaşı sanatçılardan herhangi birinin izinde yürümekten olabildiÄŸince kaçınıyor. (II) O, sözcüÄŸün gerçek anlamıyla, kendine özgü olmak istiyor. (III) Çalışmalarında biçim ve öz yönünden olabildiÄŸince özgür bir tutum sürdürüyor. (IV) Sıradan sanatseverlerin kolayca tadına varamayacağı, deÄŸiÅŸik yorumlara açık ürünler ortaya koyuyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II.   B) I. ve III.   C) I. ve IV.   D) II. ve IV.   E) III. ve IV.

 

10. Yazar, yapıtlarında dünyayı kendi algıladığı biçimde deÄŸil, yarattığı kiÅŸilerin gördüÄŸü biçimde anlatma yolunu seçiyor.
Bu cümle aÅŸağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?
A) Yazar, ele aldığı konuları gözlemci ve gerçekçi bir tutumla iÅŸler.
B) Yazar, olayları ve durumları roman kiÅŸilerinin bakış açısıyla görüp yansıtır. 
C) Yazar, insanları, insanın doÄŸal ve toplumsal çevresi içinde ele alır.
D) Yazar, gerçek hayattan seçtiÄŸi kahramanları romanın akışına göre yeniden biçimlendirir.
E) Yazar, insanların iç dünyasına deÄŸil, dış dünyasına ayna tutar.

 

11. Yeni bir roman yazacağım zaman duraksarım; çünkü bu romanda, üslubun ve konuya bakış açısının daha önce yazdıklarımdan farklı nitelikler taşıması gerektiÄŸini düÅŸünürüm.
Bu sözleri söyleyen bir romancıdan aÅŸağıdakilerden hangisi beklenir?


A) Kendinden önce hiçbir romancının iÅŸlemediÄŸi özgün konuları seçmesi
B) Konuyla anlatım biçimi arasındaki iliÅŸkiyi göz önünde bulundurması
C) Bir romanın sanatsal deÄŸerini belirlemede, konunun önemli bir etken olduÄŸuna inanması
D) Sanatta kalıcılığın, alışılmış yöntemlerin dışına çıkmakla saÄŸlanacağına inanması
E) Her romanında konuyu, değişik bir yaklaşım ve anlatımla işlemek istemesi

 

 

12. (I) KiÅŸi, karşısında duran bir aÄŸaca baktı mı, yanındakilerin de onu kendisi gibi gördüÄŸünü sanır. (II) Oysa iÅŸ, hiç de öyle deÄŸildir. (III) Çünkü her kiÅŸi, baktığı nesne ya da varlıkta farklı ÅŸeyler görür, farklı ÅŸeyler algılar. (IV) Aynı doÄŸa parçası karşısında ressamların yaptığı resimlerde hiçbir benzerlik bulunmaması bundandır. (V) Bu, aynı konuyu, aynı temayı iÅŸleyen iki romancı, iki ÅŸair için de böyledir.
 

Bu parçada asıl anlatılmak istenen düÅŸünce, numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmektedir?


A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

13. (I) EleÅŸtirmeni öteki yazarlardan ayıran en önemli nokta, eleÅŸtirmenin konusunu yaÅŸamdan deÄŸil, yazından seçmesidir. (II) Çünkü eleÅŸtirmenin temel iÅŸlevi, okuyucuların yazınsal ürünleri daha iyi anlayıp deÄŸerlendirmelerini saÄŸlamaktır. (III) Bu yönden, okuyucuyu göz önünde bulundurma eleÅŸtirmen için bir zorunluluktur. (IV) EleÅŸtirmenin düÅŸüncelerini olabildiÄŸince somut ve yalın biçimde dile getirmesi gerekir. (V) “Yalınlıkla” kastedilen, düÅŸüncelerin akıcı, kolay anlaşılır cümlelerle dile getirilmesinin yanında bunların birbirleriyle olan baÄŸlantılarıdır.

 

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, eleÅŸtirmenin yapıtla okuyucu arasında köprü oluÅŸturma görevinden söz edilmektedir?


A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

14. (I) Aydın kesimi, tiyatro sanatına, bu sanatın deÄŸerine, sorumluluklarına karşı duyarlıdır. (II) Tiyatro seyircisinin çoÄŸunluÄŸu ise tiyatro sevgisini yalnızca bir alışkanlık olarak sürdürmektedir. (III) Bu sanatı oluÅŸturan dil, sahne, ışık ve müzik gibi öÄŸeler konusunda fazla bilgisi yoktur. (IV) Onun için, seyirciye her zaman daha iyisini, daha doÄŸrusunu, daha güzelini götürmek, tiyatro sevgisini ince bir beÄŸeniyle donatmak, düÅŸünceyle yoÄŸurmak gerekir. (V) Bu da ancak tiyatro sanatçılarının, bu sanatçıları yetiÅŸtirenlerin, inançlı ve sürekli çabalarıyla gerçekleÅŸir.
 

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilenler, tiyatro sanatıyla uÄŸraÅŸanlar için bir “görev” olarak nitelendirilebilir?


A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

15. (I) Orhan Veli, ÅŸiirimizde yüzyıllardır egemen olan romantizmi yıkmıştır. (II) Somut ve belirgin bir insan sevgisini sanatımıza getirmiÅŸtir. (III) Åžiirimizde alaysama ve gülümsemeye dayalı bir anlatımın ilk büyük temsilcisidir. (IV) Ancak, bu yenilikçi ÅŸair, “Yeni bir ÅŸiir nasıl olmalı?” düÅŸüncesinin deÄŸil, “Eski ÅŸiir ne deÄŸildi?” düÅŸüncesinin çevresinde dolaÅŸmaya baÅŸladığı için kendini sınırlamıştır.(V) Bu da onun tam anlamıyla özgür olmasını daha ilk adımda engellemiÅŸtir. (VI) Bu yüzden, yeni bir akımın gizli, el deÄŸmedik olanaklarını kullanmaya pek fırsat bulamamıştır.


Bu parçada Orhan Veli’nin ÅŸiirlerini yazarken istediÄŸi gibi davranamayışının nedeni numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmiÅŸtir?


A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

16. (I) Konu “kitap” oldu mu herkes bir ÅŸeyler söylüyor. (II) Bana ters gelen bir görüÅŸ ise bugünlerde oldukça yaygın. (III) O da ÅŸu: Kitap konusunda yetiÅŸkin ve çocuk ayrımı yapılamaz. (IV) Çünkü iyi bir çocuk kitabı, mutlaka yetiÅŸkinlere de seslenir. (V) Bu düÅŸüncenin doÄŸruluÄŸuna inanmıyorum. (VI) Nedeni de ÅŸu: Çocukların severek okuyacakları nitelikli bir kitap, yetiÅŸkinlere pek bir ÅŸey söylemeyebilir ya da yetiÅŸkinlerin severek okuyacağı bir kitap, çocukları hiç de heyecanlandırmayabilir.


Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri, “çocuklarla yetiÅŸkinlerin aynı kitaplardan hoÅŸlanmayacağı” düÅŸüncesine ters düÅŸmektedir?


A) I. ve III.   B) I. ve IV.   C) I. ve VI.   D) III. ve IV.   E) IV. ve VI.

 

17. (I)ÇaÄŸdaÅŸ sinemanın (II)ünlü örneklerinden birini dün gece televizyonda izlerken (III)korkulu (IV)dakikalar (V)yaÅŸadım.

 

Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden çok yapım eki vardır?

 

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

18. ÖÄŸrenciyi, düÅŸünmeye ve yaratıcı olmaya yönelten ve herhangi bir konu üzerinde eleÅŸtiri yapmasını saÄŸlayan bir anlayış, eÄŸitim sistemimize henüz yerleÅŸmedi.

Bu cümledeki anlatım bozukluÄŸu aÅŸağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?

 

A) Dolaylı tümlecin cümlenin başında kullanılmamasından

B) Öznenin birden fazla sözcükten oluÅŸmasından

C) Gereksiz yere baÄŸlaç kullanılmasından

D) Tamlayan eksikliÄŸinden

E) Gereksiz yere zarf tümleci kullanılmasından

 

19. MuÄŸla yöresindeki çıkan yangınlardan geriye, çırılçıplak ve simsiyah daÄŸlar, tepeler kaldı.

Bu cümledeki anlatım bozukluÄŸu aÅŸağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?

 

A) ÇoÄŸul ekinin gereksiz kullanılmasından

B) İlgi ekinin gereksiz kuşanılmasından

C) Bağlacın yanlış yerde kullanılmasından

D) Yüklemin ÅŸimdiki zaman yerine geçmiÅŸ zamanda kullanılmasından

E) Özne ile yüklem arasında uyumsuzluk bulunmasından

 

20. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) Dürüst biri olduÄŸundan dün de bugün de kuÅŸkuya düÅŸmüyorum.

B) Hukukçu olmadığımdan, iÅŸin bu yönünü sizinle tartışamam.

C) Bu konuda bir araÅŸtırma yapılmasını, hazırlanacak raporun ilgili kuruluÅŸlara gönderilmesini istedim.

D) Ben, öyle olduÄŸunu düÅŸünüyor, öyle olduÄŸuna inanıyorum.

E) Anımsanacağı gibi, bir yıldan beri bu konuda yazılar yazıyor, ilgilileri uyarıyorum.

 

 

21. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

A) Sorunlara, onun daha nesnel bir tavırla yaklaÅŸacağını ve çözüm getireceÄŸini umuyordum.

B) Son günlerde tanık olduÄŸum bazı olaylar, onunla ilgili görüÅŸlerimin deÄŸiÅŸmesine yol açtı.

C) Amaçlarına ulaÅŸabilmek için her türlü engeli aÅŸmaya çalışan bu gençlere imreniyorum.

D) AraÅŸtırmamı istediÄŸim yönde sürdürebilmem için öncelikle, yararlanacağım kaynakları saptamalıyım. 

E) Bu soru ben ve benim gibi sınava girmiÅŸ olan birçok kiÅŸinin kafasını karıştırdı.

 

 

22. AÅŸağıdaki ikili dizelerden hangisi bitmemiÅŸ bir cümle durumundadır?

 

A) Gecenin koyu karanlığında

Rüzgârda sokak kokusu

B) Çiçek açmayı deniyordu

Bahçemizde erik aÄŸacı

C) Uğraşma boşuna şiir yazamazsın

Bu kadar maviyken gökyüzü

D) Bana bu kadar açık söylemedi

Güzel olduÄŸunu yaÅŸamanın

E) Gökyüzünün maviliÄŸine akarak

Savruldu sonsuza ışık hızım

 

 

23. AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde, bir belgisiz zamir nesne görevindedir?

 

A) Bazen günlerimi resim yaparak geçiriyorum.

B) ÇoÄŸu zaman onu otobüs durağında görüyorum.

C) Kimi arkadaÅŸlar çayı sever ama ben kahveyi yeÄŸlerim.

D) Bana, bir gün uÄŸrasın, diye haber bırakmış.

E) Bunların hepsini geçen gün ben aldım.

 

 

24. KiÅŸiyi, içinde yaÅŸadığı toplumun deÄŸer yargılan biçimlendirir.

Bu cümlenin öÄŸeleri aÅŸağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiÅŸtir?

 

A) Özne – dolaylı tümleç – yüklem

B) Nesne – özne – yüklem

C) Nesne – dolaylı tümleç – yüklem

D) Dolaylı tümleç – özne – yüklem

E) Özne – zarf tümleci – yüklem

25. (I) KöÅŸedeki masaya oturdu, (II) Eldivenlerini çıkarıp yanına koydu. (III) Usulca çantasını açtı. (IV) Küçük el aynasını çıkardı. (V) Yüzünü uzun uzun inceledi.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi geçiÅŸsiz bir fiildir?


A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

 

26. (I) Bu kitap, sanat yaÅŸamımın deÄŸiÅŸik dönemlerinden seçilmiÅŸ ürünlerden oluÅŸuyor. (II) Ağırlık, 1970'lerden önce yazdığım ÅŸiirlerde. (III) Son beÅŸ yılda dergilerde birçok ÅŸiir yayımladım, ancak bu ÅŸiirleri kitaba almadım. (IV) Anılarımda da belirttiÄŸim gibi, bunlar kendimle uzun bir hesaplaÅŸmadan sonra oluÅŸan ÅŸiirler. (V) Dolayısıyla beni bütün yönlerimle okurlarıma tanıtacaktır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?


A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
 

 

27. (I) Bir sanatçı önce kullanacağı malzemeyi seçer. (II) Sonra da bu malzemedeki estetik dışı öÄŸeleri ayıklar. (III) O da tasarladıklarını dil aracılığıyla kısa ve öz olarak anlatır. (IV) Åžairin malzemesi de dildir. (V) ÖrneÄŸin, bir yontucu, mermeri fazlalıklarından arındırarak yapıtını ortaya çıkarır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluÅŸturabilmek için, cümlelerden hangileri yer deÄŸiÅŸtirmelidir?


A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 


28. Ä°lk olarak 1885 yılında yayımlanan bu kitap, yayımlandığı dönemin yasaklarından birine karşı çıkan, döneminin özellikleri açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde her bakımdan modern bir roman. Böylesine olgun ve ÅŸaşırtıcı bir romanın yüz yıl önce yazılıp yayımlanmış olması, romanımız açısından önemli bir geliÅŸme. Ayrıca romanın daha önemli bir özelliÄŸi var: Çok rahat ve kolay okunabilirliÄŸi. Sanki bugün yazılmış gibi …
DüÅŸüncenin akışına göre, parçanın son cümlesi aÅŸağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?


A) akıcı, anlaşılır bir dile sahip.
B) günümüzün birçok sorununa deÄŸiniyor.
C) gelecek kuÅŸaklara örnek olabilecek nitelikte.
D) geçmiÅŸ yüzyılın deÄŸerlendirmesini içeriyor.
E) yaratıcısının yaratma gücünü kanıtlıyor.
 

 

 

29. Kıyılar çoktan doldu. Åžimdi de daÄŸların yamaçları hızla betonlaşıyor. En temiz renk olduÄŸundan kuÅŸku duyulmayan beyaz, çamlıkları, zeytinlikleri kirletiyor kimi zaman. Bu olumsuz gidiÅŸe insanlar deÄŸil ama doÄŸa, olanca güzelliÄŸiyle direniyor. Ä°ÅŸte akÅŸam oluyor, iÅŸte güller, menekÅŸeler açıyor denizde.
Bu parçada hangi sorun vurgulanmaktadır?


A) Doğanın kendini yenilemedeki yetersizliği
B) Ä°nsanların, doÄŸal güzelliklerin ayrımına, tadına varamaması
C) DoÄŸal güzelliklerin insanları eskisi kadar etkilememesi
D) Çamlık ve zeytinliklere ihtiyaç duyulmaması
E) Plansız yapılaÅŸmanın çevreyi çirkinleÅŸtirmesi
 

30. YaÅŸar Kemal, yaÅŸadığını, gözlemlediÄŸini yansıtan, topluma ayna tutan bir yazar sayılmaz. Gözlemlediklerinden, bildiklerinden, hayal gücüyle yeni bir roman dünyası yaratan sanatçılardandır. Bu yönüyle çarpıcı karakterleri; boyutları, olaÄŸanı ve sıradanı aÅŸan olayları; efsaneler ve düÅŸlerle iç içe geçmiÅŸ bir gerçekliÄŸi içeren yapıtlar vermiÅŸtir. Ama onun gücü bir yandan da dilinden, dilindeki ÅŸiirsellikten gelir. ÅžiirselliÄŸin besleyip geliÅŸtirdiÄŸi bir Çukurova dünyası katmıştır edebiyatımıza.
Bu parçada yazarın özellikle hangi niteliÄŸi üzerinde durulmaktadır?


A) Kahramanlarının olaÄŸanüstü nitelikler taşıması
B) Gözlem yeteneÄŸinin güçlü olması
C) Gördüklerini, yeniden biçimlendirerek etkili bir söyleyiÅŸle dile getirmesi
D) Konularını, gerçeküstü olaylarla renklendirip zenginleÅŸtirmesi
E) Ä°çinde yaÅŸadığı, bildiÄŸi ve tanıdığı yöreyi anlatması
 

 

 

31. Benim çocukluk anılarım daha çok annemle ilgilidir. Babam eve akÅŸamları gelen, biraz yabancı, biraz düÅŸ gibi biriydi. Ergenlik yıllarımın babası, hayranlık duyulan, çekinilen, yakışıklı, güçlü bir adamdı. Lise yıllarımda o, kiÅŸiliÄŸimi kanıtlamak duygusuyla kafa tuttuÄŸum; sevmek, acımak, karşı koymak ya da sığınmak duyguları arasında bocaladığım zamanlarda bana hep sabırla karşılık veren bir insandı. Onun altmışlı, benim otuzlu yıllarımızda babam, yaÅŸlanmakta olan, kendisi için kaygı duyduÄŸum bir yakınımdı. Annemle kiÅŸilikleri sanki özdeÅŸleÅŸmiÅŸ, baÅŸlıca kaygıları, evlatlarının mutluluÄŸu olan tek bir kiÅŸi olmuÅŸlardı.
Bu parçanın bütününde yazar, kendisiyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?


A) Babasına duyduğu kırgınlığın nedenlerini
B) Babasına bakış açısındaki deÄŸiÅŸmeleri
C) Anne ve babasıyla yakınlaşmasının nedenlerini
D) OlgunlaÅŸmasında anne ve babasının rolünü
E) Kendisini ailesine baÄŸlayan deÄŸiÅŸik etkenleri

 

 

 

32. Tüm tanımlar, tanımlanan ÅŸeyin bir yanını eksik bırakır. KirliliÄŸi tanımlamaya kalksak, mutlaka o tanımın da eksik bir yanı olacaktır. Çünkü kirlilik göreceli bir ÅŸey. Birine göre temiz ya da az kirli olan ÅŸey, bir baÅŸkasına göre çok kirli sayılabilir. Bu durum dil için de geçerli. Bazı kiÅŸiler dilimizin DoÄŸu ve Batı dilleri tarafından kuÅŸatılmasını doÄŸal karşılayıp bundan hoÅŸnut olurken bazıları bundan rahatsızlık duymaktadır. Çevremizi gözlemlediÄŸimizde bunu açıkça görebiliriz. KonuÅŸurken, yazarken dilini arıtmak için özen gösterenler yanında, konuÅŸtuklarını, yazdıklarını pek çok yabancı sözcükle süslemeyi hüner sananlar az mı?

Bu parçadaki yakınma, özellikle aÅŸağıdakilerden hangisine yöneliktir?


A) Kavramları tanımlamanın önemine
B) Kirlenmeyi önlemenin olanaksız olduÄŸuna
C) Dillerin birbirleriyle etkileÅŸim içinde olduÄŸuna
D) Bazı kiÅŸilerin, Türkçeyi kullanırken yabancı dillerin etkisinde kaldığına
E) Dildeki kirlenmenin eğitim yetersizliğinden kaynaklandığına

 

33. Yazar, kitaplarını okuyan çocukların yaÅŸama iliÅŸkin sorunlarla doÄŸrudan doÄŸruya karşılaÅŸmasını istemez. Ancak, çocukların bu konularda bilinçlenmesini ve eleÅŸtirel bir bakış kazanmasını amaçlar. BaÅŸka bir deyiÅŸle, çaÄŸdaÅŸ dünyanın sorunlarını masalsı bir biçimde çocuÄŸun dünyasına taşıyarak çocuÄŸu, çaÄŸdaÅŸ yaÅŸamın vazgeçilmez koÅŸulu olan eleÅŸtirel düÅŸünmeye hazırlar. Bu özelliÄŸi nedeniyle yetiÅŸkinler de onun kitaplarını büyük bir ilgiyle okurlar.

Bu parçaya göre, sözü edilen yazarın kitaplarının, büyüklere çekici gelen yanı aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Olayları ve durumları, doÄŸru ve yanlış yönleriyle birlikte düÅŸündürmeyi amaçlaması
B) Sorunları, dolaylı bir biçimde çocuklara sezdirmesi 
C) Çocukları, okumaya yönlendirmek amacıyla masalsı bir anlatımı yeÄŸlemesi
D) Sorunları çözüm yollarıyla birlikte vermesi
E) ÇocuÄŸun dünyasına yenilikler getirerek onun dünyasını zenginleÅŸtirmesi

 

 

 

 

 

34. Bir sanatçının ilk kitabının ortaya çıkması, gerçekten çok hoÅŸ bir duygu. Hangi sanatçı vardır ki kitabını vitrinlerde görünce içi titremesin, duygulanmasın? Bunu anlatmak oldukça zor. Sonra bu duygulanma yalnızca ilk kitap için mi geçerli? Yoksa yeni çıkan ya da çıkacak olan bütün kitaplar için de mi böyle? Bilemiyorum. Ama ÅŸu gerçeÄŸi çok iyi biliyorum: Ä°nsanın içinde uyanan bu coÅŸku, kiÅŸiyi yeni yapıtlar hazırlamaya çağırıyor. Hatta yeni yapıtlar için zorlayıcı bir güç niteliÄŸi kazanıyor.
Sanatçının bu sözlerle yansıttıklarına dayanarak aÅŸağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir?


A) Her sanatçı ilk kitabıyla okurlarını etkilemek ister.
B) Yazarların baÅŸarılı bir çizgi tutturmasında ilk kitaplarının büyük bir payı vardır.
C) İlk kitapların yazılması ve yayımlanması, sonrakilerden daha zordur.
D) Sanatçı, her kitabının yayımlanışında aynı ölçüde mutlu olur.
E) Ä°lk kitapların sanatçılarda uyandırdığı duygu, onları yenilerini yazmaya özendirir.

 

 

 

 

 

35. Sanatçının yaratma gücüne sınır çizilemez. Kimi çayları, ırmakları kurutur; kimisi de bir damla sudan okyanuslar yaratır. Bu sanatçımız da dizeleriyle tek bir yapraktan koskoca bir orman yaratmış. Gerçek imge dediÄŸimiz ÅŸey de bu deÄŸil midir? Åžairin yakaladığı bir ışık; sonra da bütünüyle yapıtının yarattığı bir farklılık…

Bu parçadan, sanatçılarla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?


A) Bilgili ve görgülü olduklarına
B) Dış dünyayı düÅŸ güçleriyle yeniden biçimlendirdiklerine 
C) Yararlanacakları kaynakları özenle seçtiklerine
D) Olayları ve durumları abartarak verdiklerine
E) Davranışlarını duygularının yönettiÄŸine
 

 

36. Yenilgiyi daha baÅŸtan kabul eden insanlar hiçbir zaman zafere kavuÅŸamazlar. Her yeni gün, bizleri birtakım güçlüklerle karşı karşıya getirir. Bunları yenebilme, öncelikle onları yenebileceÄŸimizi düÅŸünmeye baÄŸlıdır. Hiçbir yetkin doktor, hastasının iyileÅŸmeyeceÄŸini kabul etmez. Ümidi olmasa bile elinden gelen her ÅŸeyi yapar, en son dakikaya kadar her türlü çabayı gösterir.
Bu parçanın ana düÅŸüncesi aÅŸağıdakilerden hangisidir?


A) Sorunlara, onların üstesinden gelebileceÄŸimiz umuduyla yaklaÅŸmalıyız.
B) YaÅŸam, güçlükler ve sıkıntılarla doludur.
C) Zorluklarla karşılaÅŸmak kiÅŸilerin dayanma gücünü artırır.
D) Her iş ya da mesleğin savaşmayı gerektiren tehlikeleri vardır.
E) Ä°ÅŸini seven kiÅŸi, onda baÅŸarı gösterir.

 

 

 

 

 

 

 

37. Öykülerimi okuyanlar çok iyi bilirler. Ben kiÅŸilerimin çoÄŸunu gerçek hayattan seçerim. Bunlar çok yakından bildiÄŸim, tanıdığım kiÅŸilerdir. Geçen gün, “KoÅŸucu" adlı öykümde iÅŸlediÄŸim koÅŸucuyla karşılaÅŸtım. Åžuradan buradan konuÅŸtuk. Ona baktım, içimden dedim ki: “Bu benim öykümdeki koÅŸucu deÄŸil. Benimkisi çok farklı.”

Yazarın, öyküsünde iÅŸlediÄŸi kahramanla ilgili bu sözlerinden aÅŸağıdakilerin hangisine varılabilir?


A) Öyküye kahraman olarak seçilen kiÅŸilerin davranışları zaman içinde deÄŸiÅŸebilir.
B) KiÅŸilerle ilgili kimi gerçekler, sonradan fark edilebilir.
C) Gerçek yaÅŸamdaki kiÅŸiler, öykü kiÅŸisine dönüÅŸürken deÄŸiÅŸir.
D) Öykücünün, gerçek yaÅŸamdaki kiÅŸileri algılamada belirli bir ölçütü yoktur.
E) Gerçeklik ölçütü, duruma ve zamana göre deÄŸiÅŸiklik gösterir.

 

 

 

 

 

 

 

38. Gençken öfkeli, sert, kavgacı; bir o kadar da yaÅŸama sevinciyle dolu, ÅŸakacı, güleç biri. Sonra yılların getirdiÄŸi deÄŸiÅŸiklikler, yıpranmalar, yaÅŸlanma… Gittikçe daha az sevinç, daha az öfke, daha çok hüzün… Delice sevgiler, delice kızgınlıklar, tutkularla geçmiÅŸ bir ömrün deneyimini sözcüklerde, dizelerde damıtmak için, gece gündüz sürdürülen yoÄŸun bir çalışma… Bugün babamı düÅŸündüÄŸümde, Caddebostan’daki evin bir köÅŸesine yerleÅŸtirdiÄŸi küçük, gösteriÅŸsiz bir masada, sabahın erken saatlerinden baÅŸlayarak çalışan bir adam geliyor gözlerimin önüne.
Bu parçada, sözü edilen kiÅŸiyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) Bir dost çevresine girmekten kaçındığına
B) KiÅŸisel özelliklerinde karşıtlıklar bulunduÄŸuna
C) YaÅŸadıklarını ÅŸiirlerine yansıttığına 
D) YaÅŸlandıkça kimi özelliklerinin deÄŸiÅŸtiÄŸine
E) Zamanının büyük bölümünü çalışarak geçirdiÄŸine

 

39. Türkiye’de büyük kentlerin dillerinin incelenmesi, bugün konuÅŸulan Türkçenin kullanımı açısından karşımıza çok deÄŸiÅŸik olgular çıkaracaktır. Çünkü kentlerin toplumsal yapılarında büyük deÄŸiÅŸiklikler olmuÅŸtur. Günümüzde Anadolu ağızlarının kendilerine özgü nitelikleri bütünüyle korudukları söylenemeyeceÄŸi gibi, Ä°stanbul’da konuÅŸulan Türkçenin de artık saf bir Ä°stanbul aÄŸzı olduÄŸu söylenemez. Tam tersine Türkçenin kullanımında öteden beri temel alınan bu aÄŸzı konuÅŸanların sayısı, yok denecek ölçüde azalmıştır. Ä°stanbul aÄŸzı gibi, bugün konuÅŸulan Türkçe de bölgesel kullanımların sızması sonucunda birtakım deÄŸiÅŸikliklere uÄŸramıştır.

Bu parçada aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) KonuÅŸulan Türkçedeki deÄŸiÅŸmenin nedenlerine
B) Anadolu ağızlarının zaman içinde deÄŸiÅŸtiÄŸine
C) Büyük kentlerde konuÅŸulan Türkçenin deÄŸiÅŸik nedenlerle yeniden biçimlendiÄŸine
D) Bölgesel ağızların günümüz Türkçesini zenginleÅŸtirdiÄŸine
E) Toplumsal yapıdaki deÄŸiÅŸmelerin bugün konuÅŸulan Türkçeyi de etkilediÄŸine
 

 

 

 

 

 

 

40. Denemenin, büyük savlar içermeyen bir tür olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Duyguya, sezgiye, birikime, akla dayanan demokratik bir tartışma ortamı yaratır deneme. Denemelerde söylenenlerin, bilimsel yapıtlarda olduÄŸu gibi deneylerle, bulgularla kanıtlanmış olması da gerekmiyor. Deneme, yazmadan edilemeyen anlardaki iç dökmelerdir bir bakıma.
Bu parçada denemeyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) Denemenin belirli bir iÅŸlevi olduÄŸuna
B) DoÄŸruluÄŸu tartışılabilir düÅŸüncelere yer verdiÄŸine
C) Nesnel bir tutum gerektirdiÄŸine
D) Duygularla beslenen bir yanının olduğuna
E) Anlatma gereksinmesinin ürünü olduÄŸuna

 

 

 

 

 

 

 

41. Bir kuruluÅŸun açtığı roman yarışmasında jüri üyesiydim. Dosyalar dolusu yarışma metniyle boÄŸuÅŸu-yordum. Acemice yazılmış, özelliksiz metinlerdi bunların çoÄŸu. Ä°lk romanıyla ünlü bir yazar oluvermenin düÅŸleri gizliydi bu dosyalarda. Bunları deÄŸerlendirirken bir dosya özellikle dikkatimi çekti. Zevkle okumaya baÅŸladım. Ötekilerden çok farklı bir yapısı vardı. ÇaÄŸdaÅŸ edebiyatı tanıyan, dile egemen bir yazarın ürünüydü bu dosya.

Bu parçada aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?


A) Jüri üyeliÄŸinin yorucu yönlerinin bulunduÄŸuna
B) Yarışmaya katılan yapıtlardan çoÄŸunun nitelikli olmadığına
C) Yarışmaya katılanların çokluÄŸuna
D) Düzeyli bir metnin ilgiyle okunabildiÄŸine
E) Yazarların tanınmasında yarışmaların önemine

 

42. Onun öykülerinde … Evlerde lambalı radyolar, gramofonlar, taÅŸ plaklar çalınır. Mahalle aralarında çocuklar oyun oynarlar. Cambazhaneler kurulur; yazlık bahçe sinemalarında kovboy filmleri izlenir. Mahalle camisinin bahçesinde oÄŸlak otlatılır. Ana caddelerden tramvaylar geçer; aÄŸzındaki sigarasıyla yalnız bir adam parkta dolaşır; HaydarpaÅŸa Garında köylüler trenden inerler omuzlarında torbalarıyla.
Bu parçada boÅŸ bırakılan yere aÅŸağıdakilerden hangisi getirilirse parçanın anlam bütünlüÄŸü bozulmaz?


A) o dönemin eÄŸlence hayatını bütünüyle tanıma fırsatı bulursunuz.
B) 1940'lı, 50'li yılların yaÅŸamından görüntüler yakalarsınız
C) geçmiÅŸ yaÅŸamın sıkıntılarını bütün ağırlığıyla duyarsınız
D) birbirini seven insanların ilişkilerindeki sıcaklığı hissedersiniz.
E) bugünün yaÅŸamından izler görürsünüz.

 

 

 

 

43. Bir vapur yanaşıyor. Eminönü’ndeki vapur iskelesine. Martılar ona çığlıklarıyla eÅŸlik ediyor. Günün ilk ışıklarıyla birlikte insanlar birer ikiÅŸer dolduruyorlar kaldırımları. Yol kenarındaki taksiler, gecenin yorgunluÄŸunu atıyor. Caminin avlusunda güvercinler… Galata köprüsündeki emektar kahvede sabah çayları içiliyor; buharlar yükseliyor bardaklardan, pencereden içeriye dolan güneÅŸle birlikte. Ah, bir de bu deniz kokusu…
Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerden hangisi yoktur?


A) Nesnelere, insanlara özgü nitelikler yükleme
B) Betimleyici bir yol izleme 
C) ÇeÅŸitli duyulara seslenme
D) Gözlem gücüyle ayrıntılar seçme
E) Örneklerden ve karşılaÅŸtırmalardan yararlanma

 

 

 

 

 

 

 

 

44. Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yuvarlak bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan oturarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik. Babam baÄŸdaÅŸ kurarak baÅŸ köÅŸede otururdu. Beni sağına, kız kardeÅŸimi de soluna alırdı. Karşısında annem otururdu. Babam, yemeÄŸe baÅŸlamadan içimizden biri yanılıp da yemeÄŸe uzanacak olursa, hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi.

Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır?
A) Betimleme – öyküleme
B) Öyküleme – örnek verme
C) Betimleme – açıklama
D) Açıklama – öyküleme
E) Açıklama – örnek verme

bottom of page