google.com, pub-1772441188610312, DIRECT, f08c47fec0942fa0 2002 Üniversite Sınavında Çıkmış Dil Bilgisi Soruları I dinledebiyat
top of page

2002 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Dil Bilgisi Soruları

2002 Üniversite Sınavlarında Çıkmış  Dil BilgisiSorularını pdf formatında görüntülemek ve indirebilmek için tıklayınız...

1.  Zaman zaman anılarla yaÅŸamak güzeldir: eÄŸer bu anılar yaÅŸanılan günü renklendiriyorsa bir baÅŸka mutluluk verir insana.

 

Bu cümlede geçen “anıların yaÅŸanılan günü renklendirmesi” sözüyle anlatılmak istenen hangisidir?

 

 A) Eski günlere özlem duyulması

B) Dünün yargılanıp deÄŸerlendirilmesi

C) GeçmiÅŸin, içinde bulunulan zamanı güzelleÅŸtirmesi

D) YaÅŸananların, karşılaşılan güçlükleri yenmede etkili olması

E) Eski günlerin daha anlamlı olduÄŸunun düÅŸünülmesi

 

 

 

 

 

2.  Bu ÅŸairimiz, sanat yaÅŸamında gelmiÅŸ geçmiÅŸ, eski yeni bütün ÅŸiir akımlarından, biçim denemelerinden, tekniklerden ustaca yararlanmasını bilmiÅŸti. Yararlandığı kaynaklardan aldığı imgeleri, kendi ÅŸiir tezgâhında yeniden dokumuÅŸ; onlara, kendi boyasını vurmuÅŸtu.

 

Bu parçada geçen "yararlandığı kaynaklardan aldığı imgeleri, kendi ÅŸiir tezgâhında yeniden dokuyarak onlara, kendi boyasını vurmak" sözüyle anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

 A) Okurun dünyasını düÅŸünsel ve sanatsal yönden zenginleÅŸtirmek

B) Bugüne deÄŸin yazdıklarıyla yetinmeyip sürekli yenilikler aramak

C) Kimi yapıtlardaki eksiklikleri, kendi yapıtlarında gidermeye çalışmak

 D) Okurların, yapıtlardan daha çok tat almalarını saÄŸlamak

E) BaÅŸkalarından aldıklarını, kiÅŸisel ve özgün bir biçime dönüÅŸtürmek

 

 

 

3.  O, unutulmuÅŸ yazarları hatırlatmayı, onların yapıtlarını yeniden gün ışığına çıkarmayı deÄŸil, günümüz yapıtlarını, birer birer, okurlara tanıtmayı amaçlamıştı.

 

Hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?

 

 A) Yapıtları deÄŸerlendirirken, geçmiÅŸin ürünlerini bugüne taşıma yerine, yeni yazılmış olanları ele almayı isterdi.

B) GeçmiÅŸte ortaya konan yapıtların öneminden deÄŸil, bugün nitelikli yapıtların nasıl oluÅŸturulacağından söz ederdi.

C) Yıllar sonra yapıtların deÄŸil, ancak yazarların anımsanabileceÄŸini düÅŸünürdü.

D) Yıllar önce ortaya konmuÅŸ ürünlerin, bugün için büyük bir deÄŸer taşımadığına inanırdı.

E) Bugün ortaya konan yapıtların da bir süre sonra eskiyeceÄŸinin unutulmaması gerektiÄŸini belirtirdi.

 

 

4.  I.  Yapıtlarını sık sık okuduÄŸumuz bir ÅŸairin dilini, söz- cüklere yüklediÄŸi yeni anlamları çabuk kavrayabiliriz. II.  Kendilerinden önceki ÅŸairlerden etkilenmeyenler, sürekli biçim ve içerik arayışı içinde olan ÅŸairlerdir. III.  Kimi ÅŸairler zaman geçtikçe ÅŸiirlerinde, hep aynı düÅŸüncelere ve hayallere yer verirler. IV.  Sürekli aynı düÅŸünceyi iÅŸleyen ÅŸairlerin ÅŸiirlerini anlamak daha kolaydır. V.  Bir süre sonra özgünlüklerini yitirerek kalıplaÅŸan ÅŸairlerde vardır.

 

 Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca birbirine en yakındır?

 

 A) I. ve II.         B) II. ve III.          C) II. ve IV.  

 

         D) III. ve V.                   E) IV. ve V.

 

 

 

 

 

 

 

5.  Ä°nsan, bazı ÅŸeyleri söylemeyi seçtiÄŸi için deÄŸil, onları belli biçimde söylemeyi seçtiÄŸi için "yazar"dır.

 

Bu cümle aÅŸağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?

 

 A) Ä°nsanların, düÅŸüncelerini söyleyiÅŸ biçimiyle söz daÄŸarcığı arasında iliÅŸki vardır.

B) Bir yazarın neyi söylediÄŸinden çok, nasıl söylediÄŸi önemlidir.

C) Ä°nsanın, söyleyeceklerini seçerken çok özenli davranması gerekir.

D) Bir yazının okuyucu üzerindeki etkisi, onun anlatım biçimine göre deÄŸiÅŸir.

E) Bir yazar, düÅŸüncelerini sınırlamadan, özgürce yazmalıdır.

 

 

 

 

 

 

 

6.  Bir yazarın çocukluÄŸu, o yazarın banka hesabıdır. Bu cümlede öne sürülen görüÅŸ aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

 A) Yazarın sanatsal yaratıları, çocukluk anılarıyla, çocuklukta yaÅŸadıklarıyla beslenir. B) Yazarların çocukluktaki birikimleri, yaÅŸlılık döneminde anlam kazanır.

C) Mutlu bir çocukluk dönemi geçirenler sonraki yıllarda yazar olabilir.

D) Her yazar çocukluÄŸunda, farkında olmadan, yazarlığa hazırlık dönemi yaÅŸamıştır.

E) Bir kimsenin yazar olmasında ilk adım, çocukluÄŸunu anlatmasıdır.

 

 

 

7.  (I) Türkçe öÄŸretmenimiz, sınıfa girdiÄŸi ilk gün bize yaÅŸamöyküsünün ne olduÄŸunu anlatıp kendi yaÅŸamöykümüzü yazmamızı söylemiÅŸti. (II) O zaman, bu çalışmanın gerekçesini anlayamamıştım. (III) Bugün, ben de öÄŸretmen olduktan sonra, düÅŸünüyorum da bu çalışma, öÄŸretmen ile öÄŸrenci arasında kurulabilecek güçlü bir iletiÅŸimin baÅŸlangıcı olabilir. (IV) Ayrıca öÄŸrencilerin, kendilerini tanımalarını saÄŸlayabilir. (V) KeÅŸke tüm öÄŸretmenler bu tür çalışmalarla öÄŸrencilerini, iç dünyalarıyla hesaplaÅŸmaya yönlendirse, kendilerini tanıma konusunda cesaretlendirse.

 

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "dilek' söz konusudur?

 

 A) I.        B) II.        C) III.        D) IV.        E) V.

 

 

 

 

 

 

 

 8.  (I) Bu yapıt, romantik romanın bütün özelliklerini taşımaktadır. (II) Romandaki olaylar bilinçli olarak seçilmemiÅŸtir. (III) Romancı, olayları istediÄŸi biçimde geliÅŸtirmek için rastlantılardan büyük ölçüde yararlanmıştır. (IV) Olayları öyküleyiÅŸteki neden-sonuç kopukluÄŸuna karşın, kiÅŸilerin konuÅŸmalarını yansıtmadaki baÅŸarısı romanın en güçlü yanlarından biridir. (V) KiÅŸiler, kültür düzeylerine uygun biçimde konuÅŸturulmuÅŸtur.

 

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, sözü edilen yapıtın "hem olumlu hem de olumsuz" yönleri bir arada verilmiÅŸtir?

 

 A) I.          B) II.          C) III.         D) IV.         E) V.

 

 

 

 

 

 

 9.  (I) Bir öykü ustası olarak girdi edebiyat dünyasına. (II) Öykülerinde de romanlarında da hiçbir zaman kolaya kaçmadı. (III) Bunda, sanata duyduÄŸu sorumluluk kadar okuruna duyduÄŸu saygının da payı vardır. (IV) Yapıtlarının hepsinde sanatsal ve kültürel geliÅŸmeyi besleyici öÄŸeler, ayrıca, okuru, düÅŸünmeye yönelten özgür önermeler görülür. (V) Bu usta, biçimsel yeniliklere açılmaktan hoÅŸlanır ve bunları dener. (VI) Basmakalıp reçetelerden, alışılmış neden-sonuç iliÅŸkileriyle oluÅŸturulan yapay anlatımlardan kaçınır.

 

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, II. cümledeki davranışın nedeni açıklanmaktadır?

 

 A) I.         B) III.          C) IV.          D) V.          E) VI.

 

 

 

10.  (I) EleÅŸtirmenler, ÅŸiirlerinin kolay kolay anlaşılmayan, kapalı bir yapısı olduÄŸunu söyler. (II) Oysa onun yaÅŸam serüvenini bir ölçüde biliyorsanız o ÅŸiirler, sizin için hiç de kapalı bir nitelik taşımaz. (III) Onlarda toplumsal baskılar altında ezilen insanların sıkıntılarını, bilinçaltı dünyalarını bütün yönleriyle bulabilirsiniz. (IV) Bunları yansıtan imgeler, yoÄŸun anlamlar içerir. (V) Bu durum, ÅŸiirlerini her okuyuÅŸunuzda onların baÅŸka bir yanının ayrımına varmanızı saÄŸlar.

 

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden, "ÅŸiirlerinde, ÅŸairin yaÅŸantısından izler bulunduÄŸu" anlaşılmaktadır?

 

 A) I.         B) II.         C) III.          D) IV.          E) V.

 

 

 

 

 

 

 

 11.  AÅŸağıdaki yargılardan hangisi kiÅŸisel düÅŸünce içermemektedir?

 

 A) Bu kitap, duyguları etkileyen betimlemelerden uzak, günlük konuÅŸma dilinin inceliklerini içinde barındıran bir dille yazıldığı için her yaÅŸtaki okurun beÄŸenisini kazanıyor.

B) Yazar, bu kitabıyla engin bir birikimi yapıtlaÅŸtırarak okura farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.

C) Geçen yıl yitirdiÄŸimiz romancımız adına düzenlenen yarışmada bu yazar, ilk romanıyla ödül aldı.

D) Bu yazar, gücünü çekici anlatımından ve ilginç olaylardan alan genellikle ÅŸaşırtıcı sonuçlarla biten öyküleriyle tanınmıştır.

E) Öyküde kahramanın, güçlüklerle savaÅŸmaktan yılmayan, üretken ve yaratıcı bir insan olduÄŸu gösterilmek istenmiÅŸ.

 

 

 

 

12.  (I) Bu zorlu uÄŸraÅŸta, kendimi hiçbir zaman ÅŸair olarak görmedim. (II) Bana "ÅŸair" diyenlere de içimden hep gülümsedim. (III) Ben, ÅŸiir yazma yolunda tutarlı olduÄŸunu sandığım bir biçimde yürüyen, sıradan bir ÅŸairim. (IV) Åžiir yazma serüveninde, tüm yeteneÄŸimi ortaya koyarak, ulaÅŸtığım düzeyi düÅŸürmeden yol alıyorum. (V) Bu tutumum, iÅŸimi bir bakıma zorlaÅŸtırdığı gibi az ÅŸiir yazmama da neden oluyor.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinden, konuÅŸan kiÅŸinin alçakgönüllü olduÄŸu anlamı çıkarılamaz?

 

A) I. ve II.

B) I. ve III. 

C) II. ve IV.

D) III. ve V. 

E) IV. ve V.

 

 13.  Ünlü yazar, söyleÅŸimiz sırasında, ----.

 

Bu cümle aÅŸağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa, cümlenin öÄŸeleri sırasıyla özne, zarf tümleci, dolaylı tümleç, nesne ve yüklemden oluÅŸur?

 

 A) son yapıtının ayrı bir deÄŸer taşıdığını söyledi

B) yitirdiÄŸimiz sanatçılardan söz ederken çok duygulandı

C) topluma yapıtlarıyla ışık tutmaya çalıştığına deÄŸindi

D) bana bugünlere nasıl geldiÄŸini anlattı

E) sanatçıların örnek alınması gereken kiÅŸiler olduÄŸunu ayrıntılı bir biçimde açıkladı

 

 

 

 

 

14.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümlecik temel cümleciÄŸin belirtili nesnesidir?

 

A) Havaların düzelmesini dört gözle bekliyorlarmış.

B) Sonunda, istedikleri gibi güzel ve ucuz bir eve taşınmışlar.

C) Toplantı salonunda bir köÅŸeye çekilip uzun uzun konuÅŸmuÅŸlardı.

D) Okullar açılınca yine Ankara'ya geleceklermiÅŸ.

E) Tatillerinin bir bölümünü yaylada geçirmeye karar vermiÅŸler.

 

 

 

 

 

15.  Anneleri yaramazlık yapan çocuklara söylendi. Bu cümlenin yüklemiyle aÅŸağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi arasında çatı yönünden benzerlik vardır?

 

 A) Toplantıda önemli kararlar alındı.

B) Bayram bu yıl daha coşkulu kutlandı.

C) Okul arkadaşını karşısında görünce çok sevindi.

D) Üyelere verilen kartların tümü yenilendi.

E) Törende çaÄŸdaÅŸ ozanlardan ÅŸiirler okundu.

 

 

 

 

 

16.  Ä°nsanları eÄŸitmeyi amaçlayan bu yazarın öykü ve romanlar yazarak ulaÅŸmaya çalıştığı nokta, çaÄŸdaÅŸ uygarlığa uymayan düÅŸünme ve yaÅŸama biçimlerini deÄŸiÅŸtirmekti.

 

Bu cümleyle ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

 

 A) Fiilimsiler kullanılmıştır.

B) Birden çok sıfat tamlaması vardır.

C) Özne, birden çok sözcükten oluÅŸmuÅŸtur.

D) BaÄŸlaç kullanılmıştır.

E) Ä°lgeçlere yer verilmiÅŸtir.

 

 

17.  (I) Telefonda sesini iÅŸitmiÅŸtik: ama yüzünü görmemiÅŸtik. (II) Ä°ÅŸte, karşımızdaydı. (III) Sarıldık, kucaklaÅŸtık kırk yıllık dostlar gibi. (IV) Karac'oÄŸlan'ın hemÅŸehrisidir o. (V) Ä°yilik ve esenlik dağıtır Toros insanlarına, bu gül ile nar ülkesinde, Gülnar'da.

 

Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aÅŸağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

 

A) I. devrik cümledir.

B) II. ad cümlesidir.

C) III. nün yüklemleri türemiÅŸ fiildir.

D) IV. yüklem ve özneden oluÅŸmuÅŸtur.

E) V. nin üç dolaylı tümleci vardır.

 

 

 

  

18. Kanlıca deyince akla ilk gelen, yoÄŸurt oluyor ( ) Daha eskiler, kahvesini de biliyor. Åžöyle deÄŸirmende öÄŸütülen ( ) büyük, kulpsuz fincanlarda sunulan kahve ( ) Sonra, kıyı boyunca uzanan yalılar, ille de adıyla anılan koyu ve canım korular ( )

 

Bu parçada ayraçla () belirtilen yerlere, aÅŸağıdakilerin hangisinde verilen noktalama iÅŸaretleri sırasıyla getirilmelidir?

 

A) (…) (,) (.) (.) 

B) (.) (,) (…) (...)

C) (:) (;) (...) (.) 

D) (:) (;) (.) (...)

E) (.) (,) (:) (.)

 

 

 

19.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcüÄŸün yazımı yanlıştır?

 

A) Son dönem ÅŸairleri bu antolojiye alınmamış.

B) Voleybolcular otobüslerine bindiler.

C) KardeÅŸi bu filmin yönetmenliÄŸini üstlenmiÅŸ.

D) Antırenör bugünkü çalışmayı erken bitirdi.

E) Bu zürafa hayvanat bahçesine yeni gelmiÅŸ.

 

 

 

20.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

 

 A) ArkadaÅŸları, bu kadar sorumsuz davranmasının nedenini bir türlü öÄŸrenemediler.

B) KuÅŸkonmaz, saksıda yetiÅŸtirilen, uzun saplı, ince ve küçük yapraklı bir süs bitkisidir.

C) Tartışmacı, öne sürdüÄŸü savın doÄŸruluÄŸunu kanıtlıyamadı.

D) Panele, üniversite öÄŸrencileriyle öÄŸretim üyeleri katılmıştı.

E) Aile büyüklerinden öÄŸrenilen el sanatları, yöre halkının geçim kaynağını oluÅŸturuyor.

 

 

21.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

 A) Sanayide geliÅŸmiÅŸ ülkelerde, bu tür sorunlar hızla çözülüyor.

B) Düzenlenen toplantı ve törenlerde bütün öÄŸrenciler görev alıyor.

C) Bu konuda yapılan açıklamaların anlaşılmayacak bir yanı bulunmuyor.

D) Kurumda çalışanların baÅŸarısının, bu koÅŸullara baÄŸlı olduÄŸu düÅŸünülüyor.

E) Teknoloji ne kadar artarsa da el emeÄŸinin önemi azalmıyor.

 

 

22.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

 A) BuluÅŸtukları zaman sanattan, edebiyattan konuÅŸuyor, kimi sanatçıları eleÅŸtiriyorlardı.

B) Ortada, karamsar olmayı gerektirecek bir durum yoktu.

C) Bu kitapları okumak, çocuÄŸun ufkunu geniÅŸletiyor, ona farklı dünyaların kapılarını açıyordu.

D) Bu, kendi resimleri için açtığı ilk kiÅŸisel sergisi olacağı için çok heyecanlıydı.

E) Çok yorgun olduÄŸu için o akÅŸam erkenden yatmak istedi.

 

 

 

 

 

23.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

 A) Burada, tiyatro salonundan internet kafeye kadar birçok etkinlik bulunuyor.

B) Kentteki yaÅŸam, öÄŸretim kurumlarının sayısı arttıkça hareketleniyor.

C) ÖÄŸrencilerin sporla ilgili gereksinimlerinin karşılanması için giriÅŸimlerde bulunuluyor.

D) Kütüphaneden yararlanacak öÄŸrencilerin önce kütüphaneye üye olmaları gerekiyor.

E) Bilimsel araÅŸtırma yapacaklara her türlü olanak saÄŸlanıyor.

 

 

24.  AÅŸağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluÄŸu vardır?

 

 A) Gazetelerde bu tür haberlere hemen her gün rastlanıyor.

 B) Yazar, yaÅŸadıklarını etkili bir biçimde anlatmakta baÅŸarılı olamıyor.

C) YemeÄŸini erken yemesi gerektiÄŸi halde, hasta bu yasaÄŸa uymuyor.

D) Bu alandaki çalışmaların hâlâ yeterli bir düzeye ulaÅŸamadığı söyleniyor.

E) Trafikle ilgili sorunların çözümü için, geniÅŸ kapsamlı bir toplantı düzenleniyor.

​

​

​

​

​

25.  Hiç kimse ona gerçeÄŸi anlatmamış; onu yalan yanlış sözlerle oyalamıştı. Bu cümledeki anlatım bozukluÄŸu aÅŸağıdaki deÄŸiÅŸikliklerden hangisiyle giderilebilir?

 

 A) "gerçeÄŸi" yerine "doÄŸruyu" sözcüÄŸü getirilerek

B) "anlatmamıştan sonra "herkes" sözcüÄŸü getirilerek

C) "anlatmamış" yerine "söylememiÅŸ" sözcüÄŸü getirilerek

D) "onu" sözcüÄŸü atılarak

E) "oyalamıştı" yerine "kandırmıştı" sözcüÄŸü getirilerek

​

26.  SoÄŸuk bir Ä°stanbul sabahı... Gökyüzünde bulut kaynıyor; yaÄŸmur yaÄŸdı yaÄŸacak... Biz yola koyuluyoruz. Yarım saat sürecek yolculuÄŸumuzu, Maltepe'nin bildik sokaklarından geçerek bir an önce bitirme telaşındayız. Sokaklar, iÅŸe yetiÅŸmek için koÅŸuÅŸanlarla dolu. Ä°nsanlar, rayların üzerinden, saÄŸa sola bakarak, hızlı adımlarla geçiyor. Bir banliyö treni Gebze yönüne doÄŸru gürültüyle yol alıyor.

 

Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerden hangisine baÅŸvurulmuÅŸtur?

 

 A) Öyküleme - betimleme

B) Açıklama - betimleme

C) KarşılaÅŸtırma - öyküleme

D) Tanımlama - açıklama

E) Karşılaştırma - tanımlama

 

 

 

 

 

 

 

 

 27.  GeçmiÅŸi Hititlere uzanan Ürgüp'ün taÅŸtan yapılmış boz evleri, insanı masallar dünyasının deÄŸiÅŸik evrenine götürür. BomboÅŸ bozkır, uçsuz bucaksız, yapayalnız uzar gider bu saman sarısı diyarda. Modern heykeller gibi özenle yontulmuÅŸtur peribacaları ve damlarında duman tüten taÅŸ evler. Adı. "kaya" anlamına gelen "ur" ile "çok" anlamına gelen "köp" sözcüklerinin birleÅŸmesinden oluÅŸan Ürgüp, önce peribacaları demekse, sonra taşın güneÅŸle arkadaÅŸlığı, rüzgârla dansı demek. TaÅŸ, Ürgüp'te öncelikle mesken demek; yalnızca maÄŸara, kovuk deÄŸil, enikonu bir mesken.

 

Bu parçanın anlatımında aÅŸağıdakilerden hangisine baÅŸvurulmamıştır?

 

 A) Ayrıntılara yer vermeye

B) Ä°nsana özgü nitelikleri doÄŸaya aktarmaya

C) DüÅŸ gücünden yararlanmaya

D) ÖznelliÄŸe

E) Tarihsel deÄŸerleri örneklerle açıklamaya

 

 

28.  (I) Havasından mı, suyundan mı, bilmem; ama baÅŸkadır bu yörenin insanları. (II) Sıcacık yürekler, gülümseyen yüzler, içten yaklaşımlar... (III) Yardımsever, konuksever tavırlar ve yoÄŸun bir insan sevgisi... (IV) ÇoÄŸu kiÅŸiye zaman kaybı gibi gelir insanlarla ilgilenmek. (V) Bu insanlarda sonradan öÄŸrenilen deÄŸil, içten gelen bir yaÅŸama sevinci vardır. (VI) Güldüler mi içten gülerler, gözlerinin derinliklerinde yakalarsınız tebessümlerini.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düÅŸüncenin akışını bozmaktadır?

 

 A) II.        B) III.         C) IV.          D) V.         E) VI.

 

 

 

 

29.  O, okurlarını bilgilendirmekle birlikte onları kendi düÅŸüncelerine göre yönlendirmekten kaçınan bir eleÅŸtirmendir. Ele aldığı kitabın niteliklerini sıralar; fakat onunla ilgili öznel yorumlardan kaçınır. Daha doÄŸrusu, yapıtla ilgili kesin bir yargıya varmayı okuruna bırakır. Bu tutum ----.

 

Bu parçanın son cümlesi, düÅŸüncenin akışına göre aÅŸağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?

 

A) bilinçli bir okur kitlesinin oluÅŸmasını saÄŸlar B) onun, bilgilerine güvenmediÄŸini gösterir

C) yazarın, geniş okur kitlelerince anlaşılmama-sına neden olur

D) okurun, okuma zevkini köreltir

E) onun, kişiliğine olan saygıyı azaltır

 

 

 

 

30.  ---- Onlardan hep ağır, oturaklı kiÅŸiler olmaları istenmiÅŸtir. Sanki öyle davranınca saygın olunacakmış gibi! Bir çocuk, öÄŸreniminin ancak ilk yıllarında gülebilir. Daha büyük sınıflarda hiç gülebilir mi? Adı hemen "sırıtık"a çıkar. Ä°ÅŸ yaÅŸamında, müdür memura gülmez; memur vatandaÅŸa gülmez. Neden bu asık yüzlülük? Nereden kaynaklanıyor bu gülme korkusu?

 

Bu parçanın başına, düÅŸüncenin akışına göre aÅŸağıdakilerden hangisi getirilebilir?

 

 A) Kimileri, beÄŸenilen insanların, az gülen insanlar arasından çıktığı görüÅŸünü benimser. B) Büyükler, küçükleri eleÅŸtirip onlardan kendileri gibi düÅŸünmelerini beklerler.

C) Çok gülenlerin, kimi zaman çevresindekileri rahatsız edebileceklerini düÅŸünmeleri gerekir. D) Ä°nsanlarımızın gülmeye yatkınlığı vardır; ama buna sürekli engel olunmuÅŸtur.

E) Toplumumuzda, genellikle, ağırbaÅŸlı kiÅŸiler öne çıkmıştır.

 

31.  Ä°nsanların beÄŸenileri birbirine uymaz. Belki o kırmızıdan hoÅŸlanıyor, siz yeÅŸili seviyorsunuzdur. Belki o, Wagnerin müziÄŸini beÄŸeniyor, siz, Mozart'ı yeÄŸliyorsunuzdur. ---- Gördüklerinden ve dinlediklerinden aldığı tat sizinkine uymuyor diye karşınızdakini zevksizlikle, kabalıkla suçlamaya hakkınız yoktur.

Bu parçada boÅŸ bırakılan yere, düÅŸüncenin akışına göre aÅŸağıdakilerden hangisi getirilebilir?

 

 A) Kimi zaman beÄŸenilerinizin baÄŸdaÅŸtığı da olur.

B) Öteki sanat dallarında da böyledir bu.

C) Öyleyse nelerden hoÅŸlandığınızı bilmeniz gerekir.

D) Çünkü, insanların beÄŸenileriyle davranışları arasında iliÅŸki vardır.

E) DeÄŸerlendirmeleri belirli ölçütlere göre yapmak gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

32.  Biz genç gazeteciler, her hafta onun evine giderken korkardık. Ä°çimizden, acaba o hafta gazetede yazdıklarımızla gerçek düÅŸüncelerimiz arasında bir fark var mı diye düÅŸünürdük. Çünkü o, düÅŸünsel dürüstlükle baÄŸdaÅŸmayan yargıları hiç çekinmeden eleÅŸtirir: yanlışlarımızı yüzümüze vururdu. Biz bilirdik ki o bir ÅŸeyi kötüledi mi, bunda haklıdır.

 

Bu parçada sözü edilen kiÅŸi aÅŸağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?

 

A) Öfkeli, çalışkan

B) Çok okuyan, sıcakkanlı

C) Duygusal, kötümser D) Bilgili, davranışlarında incelik bulunmayan

E) Açık sözlü, doÄŸruluktan ayrılmayan

 

 

 

 

 

 

 

33.  Onunla ilgili olarak ÅŸunları söyleyebilirim: SözcüÄŸün gerçek anlamıyla çaÄŸdaÅŸ bir insandı. On beÅŸ yıllık çok yakın düÅŸünce ve çalışma arkadaÅŸlığımız boyunca, onun, özel yaÅŸamında da iÅŸ yaÅŸamında da derin bir sorumluluk duygusuyla hareket ettiÄŸini gözledim. Bu duygu, yediÄŸi ekmekten, içtiÄŸi sudan, konuÅŸtuÄŸu kimselere, yaÅŸadığı topluma kadar, sahip olduÄŸu her ÅŸeyin karşılığını verme duygusudur.

Bu parçaya dayanarak, sözü edilen kiÅŸiyle ilgili aÅŸağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?

 

A) Çevresindekilere iliÅŸkilerini aynı düzeyde tutmayı baÅŸarır.

B) Başkalarının da kendisi gibi olmasını ister.

C) Sahip olduklarını gerçekten hak edebilmiÅŸ olmayı önemser.

D) Elindekilerle yetinip mutlu olur.

E) YaÅŸamını, kimseden yardım görmeden sürdürür.

 34.  Ünlü yazar, genç yazara mektubunda ÅŸöyle diyordu: "DoÄŸa betimlemelerinizde gerçek sanatçılara özgü bir çaba içindesiniz. Ancak 'deniz derin derin nefes alırken', 'aÄŸaçlar hiç durmadan mırıldanırken' türünden betimlemeleriniz, anlatımı basmakalıplaÅŸtırıyor; bazen de anlaşılmaz durumlara sokuyor. Unutmamak gerekir ki, doÄŸa betimlemelerinde güzellik. 'GüneÅŸ battı.', 'YaÄŸmur baÅŸladı.' gibi cümlelerle elde edilir."

 

Bu parçaya göre, ünlü yazar genç yazara aÅŸağıdakilerden hangisini önermektedir?

 

A) Ayrıntıları seçmede gözlemlerden yararlanmasını

B) Birbirini çaÄŸrıştıran sözcükleri kullanmasını

C) Anlatımda yalınlığa özen göstermesini

D) Varlıkları eylem içinde vermesini

E) DeÄŸiÅŸik anlatım biçimlerine yönelmesini

 

 

 

35.  Bir yazarı, içinde yaÅŸadığı "zaman" gibi. "mekân"ın da etkilediÄŸine inanıyorum. Yazar, bu öÄŸelerin ikisini de kendi merceÄŸinden geçirdikten sonra yapıtına yansıtır. Ayrıca, yazarın yetiÅŸmesi, var olması, yalnızca içinde yaÅŸadığı toplumla, coÄŸrafyayla, kültürle ilgili bir sorun da deÄŸil. Yazarın, özellikle, okuyarak açıldığı dünyaların etkisiyle biçimlenmesi söz konusudur.

 

Bu sözler aÅŸağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiÅŸ olabilir?

 

A) Yazarlar yapıtlarını oluÅŸtururken nelerin etkisinde kalmaktan kaçınmalıdır?

B) Yazarın bir toplumdan etkilenmesi için, o toplumda hangi nitelikler bulunmalıdır?

C) Okurlar, yazarların, yapıtlarında yaÅŸadıkları çevreyi yansıtmalarını beklerler mi?

D) Kimi kentlerin, o kentte yaÅŸayan yazarları etkilediÄŸi görüÅŸünü nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

E) Yazarların, yaÅŸadıklarını yazması, onları baÅŸarıya götürür mü?

 

 

36.  Dil devrimimiz, Cumhuriyetten çok önce baÅŸlamış; ancak gerçek baÅŸarısını. Cumhuriyet dönemi yazar ve bilim adamlarının çalışmalarıyla göstermiÅŸtir. Yabancı sözcük ve kurallardan hızla kurtulan Türkçemiz, yeni sözcüklerle hem geliÅŸmiÅŸ hem zenginleÅŸmiÅŸtir. Türkçemizin çeÅŸitli olanaklarından yararlanılarak dile kazandırılan bu yeni sözcük ve terimler aracılığıyla, bilimsel bulgu ve bilgiler toplumun bütün kesimlerince, büyük ölçüde benimsenmiÅŸtir. Bu yolla, insanımızın düÅŸünme ve aklını kullanma gücü geliÅŸtirilmiÅŸtir.

 

Bu parçada dil devrimiyle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?

 

 A) Halkın aydınlanmasını saÄŸladığı

B) Bilim ve sanatı geliştirdiği

C) Çok eski bir geçmiÅŸi olduÄŸu

D) GerçekleÅŸmesinde deÄŸiÅŸik yollara baÅŸvurulduÄŸu

E) Okur yazar sayısını artırdığı

 37. Romanda, uzun süre yurdundan ayrı kalmış iki kiÅŸinin geri dönüÅŸü anlatılır. Ä°kisi de geri döndüklerinde vatanlarına yabancılaÅŸmıştır. Çocukluklarına, gençliklerine ait anılar, zaman içinde belleklerinde korunmadığı için yok olmuÅŸtur. Tekrar kavuÅŸulan resimler, günlükler, evler, sokaklar da anlamlarını çoktan yitirmiÅŸtir. Çünkü, bambaÅŸka bir yerde yaÅŸam sürerken, anıları çaÄŸrıştıran mekânlardan uzakta bellek beslenmez, dolayısıyla boÅŸalır. BelleÄŸi canlı tutan, karşılıklı iliÅŸkilerle bu anıların tazelenmesidir.

 

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aÅŸağıdakilerden hangisidir?

 

 A) GeçmiÅŸte yaÅŸananların canlı kalması, onların aynı ortamda anımsanmasına, paylaşılmasına baÄŸlıdır.

B) Memleketinden yıllarca ayrı kalmış kiÅŸiler, geri geldiklerinde çevrelerine uymakta sıkıntı çekerler.

C) KoÅŸullar deÄŸiÅŸtikçe eski izlenimlerin yerini yenileri alır.

D) Olayların insanlar üzerinde yaratacağı etki ortamdan ortama deÄŸiÅŸir.

E) Üzerinden zaman geçtikçe eski yaÅŸantılar unutulur.

 

 

 

​

 

 

38.  Bir romanı elime alıp okumaya baÅŸladığımda kendimi okyanusta kaybolmuÅŸ küçük bir balık gibi hissederim. Neredeyim? Nereye sürükleniyorum? Biraz ÅŸaÅŸkınlık, biraz kaybolmuÅŸlukla sözcüklerin arasında bir ÅŸeyler bulmaya çalışırım. Sonra, biranda kendimi, yazarın oltasına takılmış bulurum ve roman çok iyiyse bittiÄŸinde hâlâ oltadayımdır. Aksi halde, bir yerlerde oltadan kurtulmuÅŸ, zihnim dağılmış, nerede olduÄŸumu unutmuÅŸ, dolanmaya baÅŸlamışımdır.

 

Bu parçaya dayanarak, aÅŸağıdaki genellemelerden hangisine varılabilir?

 

 A) Romanlar, okuyucuları gerçek yaÅŸamdan uzaklaÅŸtırır.

B) Okurların bir romanı sonuna deÄŸin anlayarak okuması, o romanın deÄŸerini ve etki gücünü gösterir.

C) Her romanın kendine özgü bir okuyucu kitlesi vardır.

D) Okuru ÅŸaşırtan romanlar, anlatım gücü üstün olanlardır.

E) Güçlü romanlar, okurların duygu ve düÅŸünce dünyasını biçimlendirir.

 39.  Kitaplarla tanıştıktan sonra yaÅŸamım anlam kazandı, diyebilirim. Ä°nsanlarla iletiÅŸimim çok deÄŸiÅŸti; konuÅŸurken, yazarken, okurken, düÅŸünürken neredeyse hiçbir sorun yaÅŸamıyorum. Dünyaya daha geniÅŸ bir pencereden bakmayı öÄŸrendim. Kendimi çok daha rahat anlatabiliyorum. KeÅŸke herkes zamanını nasıl deÄŸerlendireceÄŸi üzerinde düÅŸünse ve bunun bir kısmını okumaya ayırsa. Böylece insanlarda kendini bir baÅŸkasının yerine koyma duygusu geliÅŸir ve bireyler birbirleriyle daha rahat iletiÅŸim kurabilir.

 

Bu parçada okumayla ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A) Zamanın bilinçli kullanılmasıyla baÄŸlantılı olduÄŸuna

B) Bireylerin, olayları algılayış biçimini deÄŸiÅŸtirdiÄŸine

C) İnsanların birbirlerini anlamasını kolaylaştırdığına

D) Kişilerin, kendilerini tanımalarına olanak sağladığına

E) Ä°nsanlara, baÅŸkalarını yönlendirme gücü kazandırdığına

 

 

 

40.  Tarihçilere göre, günümüzden binlerce yıl önce Anadolu'da, Çatalhöyük'te insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından biri yaratılmıştır. Bu uygarlığı yaratanlar, tarihin ilk çiftçileri sayılmaktadır. Bu insanlar, tarımla uÄŸraÅŸmayı, evcilleÅŸtirdikleri hayvanlarla, yetiÅŸtirdikleri bitkilerle beslenmeyi öÄŸrendiler. Bugünkü aile ve kent düzenini dünyada ilk kez onlar kurdular. Daha sonra Kibele ve Artemis adlarını alacak olan ana tanrıça ve bereket tanrıçasına tapınma ilk kez burada ortaya çıktı. Tarihte ilk kez, evlerini sanat eseri sayılacak güzellikte duvar resimleriyle, kabartmalarla onlar süslediler.

 

 Bu parçaya göre, Çatalhöyük'teki uygarlığı yaratanlar için aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

 A) Kimi dinsel inançlara öncülük etmiÅŸlerdir. B) Toprağı iÅŸlemede, kendilerinden sonraki topluluklara örnek olmuÅŸlardır.

C) Toplumsal yaşamın gerektirdiği kurumları oluşturmuşlardır.

D) Anadolu tarihi onlarla başlamıştır.

E) Ev içi düzenlemelere estetik boyutlar katmışlardır.

 

 

 41.  O, evrensel deÄŸerleri, toplumcu ÅŸiirin potasında eriten ÅŸairlerimizden biridir. Ä°nsanı ilgilendiren her olaya, her yaÅŸantıya ÅŸiirlerinde yer vermiÅŸtir. Bu nedenle anılar, geziler, güncel haberler, duyarlı bir gözlemin açtığı yolda, ÅŸiirinin içine akar.

Bu parçada sözü edilen ÅŸairle ilgili olarak aÅŸağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

A) Åžiirlerinde konu çeÅŸitliliÄŸi görülür.

B) Dünyaca tanınmış bir sanatçı olmayı amaçlar.

C) Bireysellikten uzak bir tutum takınır.

D) Olayları ve durumları dikkatle inceler.

E) Tüm insanlığı kucaklamayı amaçlayan ÅŸiirler yazar.

 

 42.  Yazmak, biraz da bencilliktir. Kendini kanıtlama, kendini doyurma biçimidir. Yoksa, okunacak bunca güzel kitap varken yazmak, benim için, belki de budalalık. Buna karşın yazmaktan geri kalmadım. Kendi iç çeliÅŸkilerimi, insanlar arasındaki çeliÅŸkileri yakalayıp anlattım. Öykülerimde, içimdeki hüznü deÄŸil, ince esprileri ve ironiyi yansıtmaya çalıştım.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen sanatçının bir özelliÄŸi deÄŸildir?

 

 A) ÖzeleÅŸtiri yapabilme

B) Güldürmeye yatkınlığı olma

C) Yazarlığın, bir tür kendini düÅŸünme olduÄŸuna inanma

D) Yapıtlarını başkalarınınkinden değersiz bulma

E) Gerçek duygularını yansıtmakta zorlanma

 

 

​

 

 

 

43.  Yazar, Hamlet çevirisinin sonundaki notta, tüm Shakespeare çevirileri için ortak olabilecek düÅŸüncelerinden söz etmiÅŸ, çeviri yapmanın okumaktan, dinlemekten, seyretmekten çok daha zor olduÄŸunu belirtmiÅŸ. Ayrıca bunun, metnin tadına gerçek anlamda varmayı saÄŸladığını söylemiÅŸ. Hamlet'i çevirmek için gecesini gündüzüne katarak aylarca çalıştığını belirtip ÅŸunu eklemiÅŸ: "Kim bilir ne hale getirmiÅŸimdir istemeden Hamlet'i? Yapıtları kuÅŸa çevirmek, biraz da çevirmenliÄŸin ÅŸanından deÄŸil midir? Ne var ki kuÅŸa çevirdiÄŸimiz bu yapıtlar, bizim taktığımız bücür kanatlarla da uçabiliyor ne hikmetse. Bu, soluklarının rüzgârıyla oluyor belki de."

 

Bu parçada aÅŸağıdakilerden hangisine deÄŸinilmemiÅŸtir?

 

A) Çeviri yapıtlarda, okurun, aradığı tadı bulamadı gına

B) Çeviri yaparken yazarın, yapıttaki güzellikleri gördüÄŸüne

C) Bir yapıtı baÅŸka bir dile çevirmenin çok güç bir iÅŸ olduÄŸuna

D) Çeviride, yapıtların kimi özelliklerinin aktarılamadığına

E) Hamlet'i çevirmenin çok zaman isteyen bir iÅŸ olduÄŸuna

 

44.  Bu eleÅŸtirmenimiz, tiyatro yapıtlarına iliÅŸkin hemen bütün eleÅŸtirilerinde, yer yer bilgi vererek izleyicilerin eÄŸitilmesine katkıda bulunmakta, onlarda bir bakış açısı geliÅŸtirmeye çalışmaktadır. Bu arada, yapıtı eleÅŸtirmekten kaçınmamakta, düÅŸündüklerini, bir yolunu bularak mutlaka söylemektedir. Daha çok, tiyatro sanatçılarına yöneltilen bu eleÅŸtiriler, kimi zaman dolaylı olmakta, satır aralarında kalabilmektedir. Öyle de olsa, bir taÅŸla iki kuÅŸ vurulmakta: hem sanatçıların dikkati çekilmekte hem de seyircinin oyunu algılamasına kılavuzluk edilmektedir. Bunun yanı sıra, seyircilerin tiyatrodan kaçması önlenmekte, dahası sayısının artması saÄŸlanmaktadır.

 

AÅŸağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçının eleÅŸtirileriyle saÄŸladığı yararlardan biri deÄŸildir?

 

A) Ä°zleyiciye oyunu belli açılardan inceleyebilme gücü kazandırma

B) Sanatçıları, üstü kapalı eleÅŸtirilerle uyarma

C) Oyunun anlaşılmasına yardımcı olma

D) Yaptığı yorumlarla tiyatroya yeni bir yön verme

E) İzleyicinin tiyatroya ilgi duymasını sağlama

 

 

​

 

 

45.  Ünlü yazarımızla Türk sanat yaÅŸamı üzerine konuÅŸtuk. Bize, hayatını kalemiyle kazandığından söz etti. Yalnızca halkın kendisini anladığını, kimi aydınların kendisini hâlâ ciddiye almadığını yana yakıla anlattı. Bu arada, radyoda skeçler yayımlayacak kiÅŸilerin, kendisinden de komik diyaloglar istediÄŸini söyledi. Bize bugün aklımda kalmayan; ama o zaman üzerimizde kötü bir etki bırakan mektubu okudu. Her satırını okurken sinirleniyor: "Adamlara bakın, beni soytarı sanıyorlar, insanda biraz anlayış olmalı!" diyerek öfkesini yansıtıyordu.

 

Bu parçadan söz konusu romancıyla ilgili olarak aÅŸağıdaki yargıların hangisine varılamaz?

 A) Belli bir kesimin davranışlarından rahatsızlık duymaktadır.

B) Yalnızca insanları güldürmek amacıyla yazmayı, kendisine yakıştıramamaktadır.

C) Tiyatroyu bir tür olarak önemli bulmamaktadır.

D) Kültürlü kimi okurlar, kendisine gereken deÄŸen vermemektedir.

E) Sanatsal çalışmalarıyla geçimini saÄŸlamaktadır.

 

​

CEVAP ANAHTARI

  1. C

  2. E

  3. A

  4. D

  5. B

  6. A

  7. E

  8. D

  9. B

  10. B

  11. C

  12. E

  13. D

  14. A

  15. C

  16. E

  17. A

  18. B

  19. D

  20. C

  21. E

  22. D

  23. A

  24. C

  25. B

  26. A

  27. E

  28. C

  29. A

  30. D

  31. B

  32. E

  33. C

  34. C

  35. D

  36. A

  37. A

  38. B

  39. E

  40. D

  41. B

  42. E

  43. A

  44. D

  45. C

bottom of page