DİNLEDEBİYAT
Atın yiğidi kendine kamçı vurdurmaz.
Türk Edebiyatı'nda
1980 Sonrası Cumhuriyet Romanı
-
Değişen toplumsal yapı ve atmosferin romanların konularını değiştirdiği görülür.
-
Bu dönemde bireysel, konuların yanında eskiye dönük tarihi konular da kendine yer bulur.
-
İsrail Filistin meselesinin ülke gündeminde yer etmesi romanlara da konu olmuştur.
-
80’li yıllarında en belirgin problemlerinden birisi olan köyden kente göç romanlarda işlenmiş, bireysel ve toplumsal açıdan göçün ortaya çıkardığı sıkıntılar incelenmiştir.
-
Önceki yıllarda başlayan kadına dönük romanlar bu dönemde de yazılmış, kadının çektiği ve başetmek zorunda olduğu sıkıntılar farklı yönlerden işlenmiştir.
-
90’lı yıllara geldiğimizde belgeye dayalı tarihi romanların yazıldığı görülür.
-
Özellikle Osmanlı dönemini, saray entrikalarını işleyen romanlar yazılmıştır.
1980 ve sonrasına damgasını vurmuş belli başlı yazarlar şunlardır:
Orhan Pamuk,eserlerinde yüzyılın başından başlayarak aşama aşama Türkiye’nin farklı kesimleri yansıtmış, birbirinin devamı şekline eserler vermiştir.Roman karakterinin bakış açısından toplumsal değişimleri yansıtmıştır.
Ahmet Altan, otobiyografik roman tarzında yazdığı romanında roman yazarının çektiği sıkıntıları, çevresi ile ilişkisi işlenmiştir. Onun romanlarında en dikkat çekici ögelerden birisi ironiyi başarılı bir biçimde kullanmasıdır.12 Eylül’ü hazırlayan olayları işleyen yazarın romanlarda kullandığı bir diğer özellik ise bir biribiri ile süreç ilişkisinde ama alakasız görülen olayların sonradan şaşırtıcı bir biçimde bir bütün oluşturmasıdır.
Mehmet Eroğlu genelde romanlarında 70’li yılların gençliğini sorgulamıştır.70’li yılların gençliğini başarısız buluyor, bu başarısızlığın nedenlerini irdeliyor. Ayrıca yazar, İsrail- Filistin ilişkilerine de yer vermiş, Filistin saflarına geçen bir İsrail’li gencin yaşamını işlemiştir.
Latife Tekin. Köyden kente göçü anlatan yazar gerçeklik ile fantastik ögeleri bir arad sunması ile dikkat çeker. Köyden kente göçü anlattığı bu romanında köylülerin geleneksel yapılarını, kentte içine düştükleri çıkmazları gözler önüne serer.Yazarın en önemli özelliklerinden birisi de masal anlatımında roman yazmasıdır.
Ayla Kutlu, Şiirsel bir dille yazması ile tanınan roman ağırlıklı olarak kadın konusunu işlemiştir. Ancak yazarımız kadın konusunu işlerken kadının problem ve sıkıntıları açısından değil, kadınların yanlış algılamaları üzerinden ele almıştır.
90’lı yıllara egldiğimizde belgeli romanları ile karşımıza Zülfü Livaneli ve Nedim Gürsel çıkıyor. Nedim Gürsel bir insan olarak Fatih’i işlerken, Zülfü Livaneli saray entrikalarını işliyor.
90’lı yıllardan günümüze İnci Aral, Oya Baydar, Metin Kaçan, Dinçer Sümer, Güneli Gün, Aydın Hatipoğlu, Ayşe Kulin, Aslı Erdoğan, Işıl Özgentürk adlı yazarlarırımız roman alanında isimlerinden söz ettirmişlerdir.